Can tekrarı ister.
Yaşama özelliklerinin tekrarını, Sürekli görebilmek, duyabilmek, hissedebilmek, sevmek, canlılığın en iyi hallerini tekrar yaşamak ister.
Ölümden korkar. Tekrarların bir sonu olduğunu öğrendiği, anladığı ve hissettiği için.
Can ilk ölümü çevresindeki başka bir canlıda görür.
Onu görmezden gelmek ister, unutmak, hatırlamamak ve hissetmemek ister.
Sonunu görmüştür.
Dünya hayatının, yaşamının sonunu.
Tekrarların sonunu.
Varlığının sonunu.
Milyonlarca hücresi titreşir, bu korku ve dehşet karşısında.
Dokularına birer enerji dalgası halinde yükselir hücrelerin çığlıkları.
Tüm organlarında birer ürperdi akışı başlar, bir sonbahar rüzgarının soğutup üşüten esintilerini hatırlatan.
Akıl kavramıştır.
Her canın her canlının bir sonu olduğunu.
Ona ölüm adını vermiştir.
Akıl, can'ın trajedisini anlar ama hissetmez.
Akıl'ın amacı anlamak, çözümlemektir.
Kendisinin varolma nedeni can'ın mümkün oluğu kadar uzun yaşamasıdır.
Can'ın dışdünya ile ilişkisini, uyumunu sağlama çabasındadır.
Akıl kendisine verilen mantık sınırlarınca can ile evreni anlamaya, anlamlandırmaya çalışmaktadır.
Akil için ölüm; çalışmalarının bulunduğu can üzerinde sonlanması anlamına gelmektedir.
Bu sonlanma da his, duyu, duygu yoktur.
Bir bitiş, yarım kalış vardır.
Akıl için ölüm bir form değişimidir.
Dönüşümdür, büyük madde ve enerji akışına geçiştir.
Canlının doğumundan başlayan büyüyen ve gelişen dış evrene karşı oluşturduğu zarının yırtılması, duvarının yıkılmasıdır ölüm.
Büyümenin bir zirvesi olup oradan aşağı düşmesi ve evrene karışmasıdır ölüm.
Akıl için iki zor sır vardır çözülmeyi bekleyen evrenin sınırları ve ölüm.
Can tekrarların, akıl bilginin devamını ister.
Bu ikisine son verecek ise ölümdür. .