Elektrik enerjisini +, - ve nötr diye yorumlamamızın ömrünü tamamladığına inanıyorum.
Yeni varyasyonlar denenmelidir.
(-+)5 -(+)4 -(+)3 -(+)2 -(+)1 0 +(-)1 +(-)2 +(-)3 +(-)4 (+-)5
Enerji yalın olarak bulunmaz. Biz teknoloji ile onu yalınlaştırabiliriz ancak. Yukarıdaki bir enerjinin geniş varyasyonlarının tahminidir. Enerji ışığın yüksek potansiyelini içermekte olduğuna göre neden ışığı yedi renk seçerken enerjiyi iki zıt ve bir nötr alma sınırında duralım. Birbirinden ayrı olarak söylenen enerji biçimlerinin iç içe olduğu neden saptanamasın acaba fizik bilimi keşfedildiği laboratuvarları bilim dünyasına bilineni çok azını mı sunmaktadır. Bilimin tarafsızlığının kalmadığına işarettir bu olanlar. Okullarda ders olarak okutulan fizik bilgilerin hangi zamandan kaldığı bilinen bilgi ile öğretilen bilgi arasında ne kadar bir açık olduğunu gösteren bir istatistik çalışması bulunmakta mıdır ?
Enerjiye ait bilgilerin tamamı bilim literatüründe bulunmakta mıdır ?
Yoksa keşfedilen ile sunulan arasındaki uçurum şaşılacak kadar büyük müdür ?
Enerjinin keşfi ve kullanımının yolu insan yaşantısının kolaylaşmasından uzaya açılma yoludur. Mevcut enerji bilgisinin insan bedeni üzerine kullanılmaya çalışması kısır döngüyü ve ticari tıkanmanın göstergesidir. Enerjinin canlıyı uzaya taşınması gerekmektedir. Dünyadaki kalan ve artan her enerji "içe çökme" davranışının işaretidir ve sorun içerir.
Enerjinin daha fazla depolanma ve yeni enerji türlerinin oluşturabilme olanaklarının olabileceği tahmininde bulunmak ütopik olmamakla birlikte bu hedeflerin başarıldığında büyük fayda ve büyük zarar verme potansiyelini yönetme zorluğu da olacaktır.
Enerjinin depolanmasının temelinde onun içeriğinin ve oluşumunun detaylarında olduğudur. Enerjinin ayrıştırılarak depolanması ve kullanılmak istendiğinde birleştirilmesi yoluyla olacağı ortadadır.
Yeni enerji türlerinin oluşturulması ise evrensel enerji türlerinin madde oluşturma potansiyelinin keşfedilmesi ile olabileceği dolayısı ile güneş ve enerjisinin oluşum, gelişim ve bitiş süreçlerindeki enerji- madde etkileşimlerinin temellerinde aranabilir.
Zaman + dinamik (hareket) + enerji - statik (durgun ve tutulmuş enerji) + atom + madde
Enerji + madde + (enerji+madde) + yeni enerji + yeni madde (enerji ve madde çoğalması ve yayılması)
Y.enerji + Y.madde + canlı + insan+ canlılığın evrene yayılması.
Bu tezimize göre madde enerjinin tutulması, durgunluk halidir. Enerji dinamiktir. Madde statiktir.
Canlı hem dinamik hemde statik özellik taşır. Madde kendi içinden hareketle dışa etkiden yoksundur. Onu harekete geçirecek olan başka bir enerjisi dolmuş bir madde ve enerjinin taşma hareketidir.
madde+ enerji + canlı+ hareket (büyüme ve yer değiştirme) + etki-tepki + tür artması + yayılma ve genişleme + zeka (enerji ve maddeyi bilme, etki etme ve kullanma)+ canlıyı evrene yayma ve genişletme görevi (insan).
Toplum, doğa ve dünya etkileşimleri
Dünya maddedir ve enerji yüklüdür. İç ve dış enerjisi onu güneş etrafındaki dönüşünü belirlemektedir. Eğik olarak dönemsi ve mevsimleri oluşturması canlılığın etkisi ile olmuştur. Canlılığın madde ve enerjisinin yanında kendi iç enerjisi ve dıştan gelen enerji ve maddelerden şekillenen bir varlığı bulunmaktadır. Bu üç etken dünyadaki oluşan hareketliliğe etki etmektedir.
Teknoloji bilgisine ulaşan insan bu üç etkene olumsuz etkilerde bulunursa dengenin bozulmasına neden olabilecektir.
Olumsuz bir etken olarak;
* Dünyanın dönme hızı ve şeklinin değişimi
* Karaların ve denizlerin hareket değişimine
* İklimlerin değişimine.
* Volkanik ve deprem olaylarının değişimine
* Canlıların yeni dönem mutasyon hareketlerine
Yol açabilir.
Karamsar olmamak için iyi bir neden.
İnsanlık tarihi aklın ve ilişkilerin gelişim tarihidir. Acı, trajedi ve kaoslar olsa da sonuç hep ilerlemedir. Amaç teknolojiye ulaşmaktı. Şimdi görüyoruz ki teknolojiye ulaşma nedenimiz dünyayı kuşatmış olan canlılığın çok büyük bir sıçrama yaparak dünya dışına çıkıp evrene yayılma amacı için biz insanlara verilen görevmiş. Bu amaç dışındaki bütün bilgilerimiz sadece daha iyi yaşamamıza hizmet etmektedir. İyi yaşam isteği zaten insanlık tarihinin en önemli görünen amacı olmuştur.
Kötü amaçlı insanlar zarar verebilme sınırlarını her test ettiklerinde test sonuçları hep kendilerine geri gelecektir tüm zararlarıyla üzücü olan başka insanların da bunda zarar görmesidir. Örneğin iklim değişimlerine her olumsuz etki geri tepecektir. Ama sadece o zararları veren kesimlere değil, diğer binlerce hatta milyonlarca insana olumsuz etkilerde bulunarak.
Bireylerin özelliği başka bireylerden aldıkları, topladıkları, öğrendikleri bilgi ve yaşam şekillerine kendi yorumuyla geri vermesinden kaynaklanmaktadır. Dahiler ve dehalar hep bilgilerini yine insanlıktan alıp geri işleyerek vermişlerdir.
Canlılık varlığını koruma ve sürdürme davranışını kendi oluşturduğu doğa içinde ortaya koymaktadır. Gök taşlarının, kozmik ışınların, radyo ve radyasyon dalgalarının bize getirdiği, gönderdiği madde ve enerjiden başka bir mesaj ve anlam yok. Şu an evren bize sadece madde ve enerji mesajı vermekte.
Evrenin tümü madde, enerji ve bu ikisini etkileşimleri, bağlantıları, yeni madde ve yeni enerji oluşumuna doğru ilerleme üzerine görünüyor. Biz insanların da sınırı teknoloji ile şekillenmiştir. Bu sınır bilgimizin temelinde değişiklik yapabilirsek ilerleyebilir. Bu gün eriştiğimiz bilgi sınırı bizi teknoloji olarak belirlemiş görünmektedir.
Evrenin gerçek gizemini çözme yolundaki en son sınırımız olan teknolojinin önünde aşılamayacak devasa bir uzaklık(evrenin büyüklüğü), devasa büyüklükte madde ve enerji miktarı (galaksiler) durduğu sürece kaderimizin canlılığa yol açmak, onu bir adım öteye (dünyadan çıkış) yayma göreviyle sınırlı kaldığı gerçeği karamsarlık ve umutsuzluk sayılabilir mi. Belki de kaderimizin sınırlarını bilmek daha iyi yaşamamız için de gereklidir. Tıpkı uzaya ilk çıkışların yapıldığı geçen yüzyılda bir bireyin ancak torunlarının oraya gideceği kaderini görmesi gibi bir sınır bu.
Tabi ki bu teorilerim belki de benim düşünce sınırlarımla ilgili olabilir. Bunu bilim ve yeni düşünce şekilleri yanlışlayabilir veya doğrulayabilir.