27 Mayıs 2018 Pazar

Uzaya açılan sihirli kapı, durak: Ay

İnsanlık tarihin her döneminde yeni yerler keşfetmiştir.

Keşfetmek ve yayılmak insanlığın var olma temelinde bulunmaktadır.

Çoğalma, rekabet,
Merak temelinde,
Evrendeki bilinmez,
görevinin izinde,
Taşıdığı bilgi ile,
yenileri isteğinde,
Yeni bir durakla
kapıyı keşfettiğinde,
Sınırlarına doğru,
İlerleyecek evrende.

Aydan başlayalım gezegen oluşturma projesini.

Bunu başarmak için bitkilerimize güvenelim.

Bitkiler ve ağaçlarla buluşturalım ayı.

Sonra seyredelim oluşmasını yeni ve küçük dünyanın.

Aya baktığımızda görelim rengin her tonunu.

Bitkiler ve yardımcıları böcekler,

Kurarlar belki de bize cenneti,

Bırakalım keşfeden alsın,

Madeni, bulsun köstebek,

Biz aşıklara kalsın izlemek,

El ele ona yolculuk etmek,

Oluşacaktır torunlarımıza,

Galaksiye uzanacak durak eklemek.

Gözlerin Mars'ta olması su olması nedeniyle olsa da ay da oluşturulacak sistemler daha kolay, hızlı ve ekonomik olacak haliyle tecrübe kazanımların hızla yapılması sağlanacaktır. Uzaktaki gezegene ulaşmak hem daha pahalı hem de zaman alıcıdır. Ay da oluşturulacak yer altı ve yer üstü yaşam sistemleri yeni icat ve işleyişlere daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak ve hatta Mars'a bu tecrübeyle daha hızla yaşam sistemleri oluşturma olanağı doğacaktır.









25 Mayıs 2018 Cuma

Yeni Sorulara doğru

Yeni yüzyılda, yeni sorular

Yenir soru şekli olarak " yön" " yönü" "aidiyeti" "bağlılığı"  "neye bağlı", "Olgu,olay",  "vicdani sonuç" olduğu bir nesne bir olaya bir canlıya bir maddeye ne, nasıl, neden, nerede, ne zaman ve kiminle sorularına ek olarak yukarıdaki soruları da sormamız gerekmektedir.

Yön, yönü: hareketi, etkisinin nasıl olacağı,geçmişi, şu anı ve geleceğini kapsayan " yön ?" sorusu sorulabilir.

Bağ, bağı : Neyle ve neler ile ilgili olduğu, etkileşimleri, ardılı, yanı, önü, üstü olarak "bağ ?" sorusu sorulabilir. Bir istatistiğin, anlam grubunun, bilinen konularının birine sabitlenmesi olarak sorulabilir.

Olgu, olay : Olay nedir ? Ne oldu ? Olgu ? Olmuş, bitmiş olayların her yönden sonuç değerlendirmesi olgu ?sorusu sorulabilir.

"Sonuç ?" Sorusu, tüm soruların cevaplanması ile ortaya çıkan son durum hakkında duygu ve düşüncelerin ortak(vicdani) bir karar ortaya koyması.

Vicdan, vicdani :(sonuç duygu ve düşünce) Canlı, İnsan ve insanlık açısından iyi, kötü, yararlı, zararlı, doğru, yanlış, gelişme, gerileme, çoğalma, azalma, gerçek, yalan, yayılma, daralma anlamlarınca değerlendirilmesi.

"Sonuç ?" sorusu bir vicdanı sorusu olarak ele alınabilir.

İnsandaki zeka ve bilincin bir robota ya da yapay zekaya geçmesinin bir adı olmalı, bu geçişin, sıçrayışın bir ismi olmalı ve kavramı, anlamı olmalı.

Biz canlılarda organik zeka ve bilgi varken bu değerin robota veya yapaya zekaya aktarılması ve kalıcılığının sağlanmasının bir tanımı yapılmalı. Yani bilgi+madde+enerji = bilmade diyebiliriz. Bilginin bil-i, maddenin mad-si ve enerjinin -e si birleştirince bilmade: Bilginin madde ve enerji ile birleşmesine verilen isim. Robot ve yapay zeka türü oluşumların genel adı.



6 Mayıs 2018 Pazar

İnsanlığa bir kimlik verme arayışı

Adı: İnsanlık
Soyadı : Canlılık
Resmi : Akıl
İkametgahı : Dünya
Dini : Binlerce inanç şekli
Amacı : Kendi içinde anlaşıp, evrene yayılmak.
Şu an ki durumu : Hala kendi kendisi ile iç muhasebe yapıyor.
Potansiyeli: Evrende yayılma ve evrendeki görevini bulma konusunda hızla yol alıyor. Ümit vadediyor.


Tikel birimi : hücresi insan bunalımda, mutsuz ama umutlu
Organlar : Topluluk ve toplumlar huzursuz ama umutlu
İnsanlık : Büyük devinimin, değişim ve dönüşümü devam ettirme yönünde ilerliyor.


2 Mayıs 2018 Çarşamba

Birey İnsanlık ve Evren

Bireyin üç bilinci vardır. Temel bilinci, bireysel bilinci, insanlık bilinci

İnsanlığın bilinci üçtür.

İnsanlığın kendine ait bilinci, bizlik bilinci, canlılık bilinci

 evrene ait bilinci, üst bilinç(tümel bilinç)

Atom ve atom altı bilinci, bilinçaltı, kubit(tikel) bilinç

Bireyle insanlık kendi arasında geri bildirim yapmaktadır. Bireyin fiziksel ve zihinsel etkinlikleri insanlıkta tamamlanır.

İnsanlığın bireye geri bildirimi kendi içindeki devinimlerini devam ederek gösterir. İnsan ve insanlığın sınırları dünya iledir. Evren ise daha büyük olup insan ve insanlığın kapsama alanı dışında  kalacak kadar büyük ve geniştir.

İnsanlık bilincin tümel bilinç bilgisi yavaşlamış, tikel bilgisine yönelmiştir. Araçlarını daha kolay olan tikel bilincine yoğunlaştırmış, tikelden tümele(evren) ulaşmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla yapay zeka, robot, internet yani genel ağa, sanal ağa yoğunlaşmaya başlamıştır.

Bilgi o kadar çoktur ki bilginin depolanması zorluğu yaşanmaktadır. Genel ağlar küreselleşmenin gerçekleşmesi yolunda hızla ilerlerken biriken bilgilerin saklanma zorluğu her geçen gün artmaktadır.

Bilimdeki gelişmeler insanlığın kendi içindeki devinimlerini(rekabet ve savaş) arttırmak için öncelikli olarak yapılırken kendini sonraki rahatlamaya hazırlar gibidir. İnsanlık kasılma(Rekvaş: Rekabet, soğuk veya sıcak savaş) ve  rahatlama(Baranupay; Barış,anlaşma,uyum ve paylaşım süreci) gibi canlılık özelliği sergilemektedir.

Küreselleşme gerginliği ve sonraki rahatlama dönemi üçüncü dünya sıcak savaşı olmadan da geçekleşebilir. Soğuk savaş ve rekabet engellenemez bir iç devinim olarak insanlıkta bulunmaktadır.

İnsanlıktaki bilimsel gelişmeler dini olguda değişimler yaratarak dinler arası savaşı engellemeye çalışmakta ve dikkatin yoğunlaşmasını kendi üzerine toplamak istemektedir. Felsefe ise olanı izlemekte, bireysel düşünce boyutunu genişletmeye çalışmakla beraber toplumların bilimsel gelişmelere, küreselleşmeyle olan etkileşimini araştırmaktadır.

Felsefenin uğraş alanı bilim ve din etkisiyle evrensel boyuta çıkamamakta sadece kendini temellendirmeye çalışmaktadır.

İnsanlıktaki iç devinim enerjiye olan ihtiyaçlardan ve rekabet hareketinden haliyle paylaşma dengesini kuramamasından ortaya çıkmaktadır. Örneğin büyümekte olan bir çocuğun engellenemez hareketli olma çabası  aşırı hücre çoğalmasıyla enerjiye duyduğu ihtiyacın da artmasıyla orantılı bir devinimine girmesi gibi insanlığı gelişmekte olan bir gence benzetebiliriz. Çoğalan hücreler arası rekabet organlarda son bulmakta ve kendi oluşumunu tekrar ederek organların devamını dolayısıyla varlığının devamını sağlamaktadır.

Canlı büyümek ve varlığını korumak için diğer canlı maddeyi alır ve onu kendinde paylaştırırken kimyasal süreci başlatır oluşan enerjiyi hareketinde harcar. Isı ve mineraller katalizör olur.

Bitki ise diğer hareketli canlılardan farklı olarak canlı maddeleri almaz, su, ısı, ışık ve mineralleri kullanır.

İnsan aklı yaşadığı mekan ve toplumda yoğunlaşırken, insanlığın aklı bilgide yoğunlaşmaktadır.

Birey bedene, insanlık ise akla, bilgiye yöneliktir. Bireyler hücreleri, toplumlar organları insanlık ise beyni, zihni temsil eder gözükmektedir.  Birey ve toplum madde, insanlık ise enerjidir.

Canlılık beyni bedeni refleksel yönlendirir, yönetir. zeka ise beden dışıyla ilgili mekana yöneliktir. Zeka bedeni anlayıp bilebilir ama onun iç düzenini yönetemez. zeka ve akıl çevresel olarak gelişir dışsal bilgi ile gelişimini sürdürür.

Bireyin zekası yakın çevresi ile gelişir, insanlığın zekası ise evrene doğru ilerler.

İnsanlık kendi iç düzenine hücre(birey) ve organlarına(toplumlar) direkt veya refleksel olarak müdahale edemez. Kanunlar, kurallar ve ilkeler ortaya koyarak iç düzenin olmasını umar.

Ölümcül hastalığa yakalanmış bir bireyin " Neden ben?" sorusunu sorması insanlık bilincine erişmediğinin göstergesidir. Çünkü çözümü bulunamamış ölümcül hastalıkta olan daha bir çok kişi vardır ve bu hastalığının çözümünün henüz bulunamamış olmasına üzülen bir insanlık bilinci vardır.

Bir canlının vücudunda yeni hücreler üretilirken bir çok hücrenin de ölmesi de canlının kendini yenileme açısından gerekli olduğu bir durumdur.

Bireyin çevresindeki travma ve trajedilere maruz kalması "ateş düştüğü yeri yakar " deyimi ile bireye gerçek acı verir. Bu olay o mekandan uzakta olan diğer bireylerin eğlenmesini ve neşesini böler. O ateşi görürler ama yanan kadar hissetmezler, bilirler. Hayat devam ediyor deyimi o bilgi ile yaşamın devamını o anda kalınamayacağı içindir. İnsanlık var olma deneyimini devam ettirecektir. O ateşin yaktığı bireye müdahale edemeden.

Her ölen birey yalnız değildir aslında, insanlık bilincinin bilgisindedir. Bireyin bu ölümünün bir doğa yasası olduğunu bilir. Yenilenmenin bir parçası, devir teslimi olduğunu bilir.


Devam edeceğim...