8 Ocak 2024 Pazartesi

Varlığa Bakış - 15 (Bilim Ötesi, Post-Science)



İlkeler: Bilim ve teknoloji, felsefe, sanat ve edebiyattan  aldığı bayraktarlığının sonuna gelmiştir. Felsefe, sanat ve edebiyat topluma yön verme, küresel gelişmelerin sağlıklı ve sürdürebilir olmasına önderlik ve etki etmesi beklenen bilgi alanlarıdır. 


Bilim Ötesi

Bilim ve Teknoloji insanlık tarihi boyunca ilerleme grafiğinin sonuna gelmiş ve bulunduğumuz çağda yatay ilerleme çizgisine girmiştir.

Çağımızda ilerleme grafiği zirvesine ulaşması ile birlikte düşmeyecek fakat yükselmesini de sürdüremeyecektir. 

Yatay ilerlemesine devam edecektir. 

Günümüzde Ekonomi ve politika alanlarının kontrolünde ve düzenli, rutin yatay ilerleyişine devam edecektir.

Bilim ve teknolojinin ilerlemesinin referansı uzaya açılma yönüdür günümüzde. 

Bu üst sınırını zorlamasına rağmen alışagelmiş önceki hızında ilerleyememesi, önceki çalışmalarına geri dönerek küresel insan ve canlı sorunlarını çözmeye ve onların yaşamını kolaylaştırmaya devam etmesi ile yatay ilerlemesine devam etmektedir.

Bilim şu an laboratuvarlarında ve akademilerinde ekonomi ve yönetim kurumlarının isteği doğrultusunda çalışmaktadır. 

Kendine ait gelecek amaç ve misyonu geçici olarak bitmiştir.  

Bilim ve teknoloji, ekonominin hizmetinde birey ve toplumların daha iyi yaşamasına hizmet etmekte iken yönetim kurumların seçmenlerine olan vaatlerini yerine getirme ve diğer ülke yöneticilerine karşı rekabet edebilme aracı olarak çalışmaktadır. 

Bilim sistemi, ürünleri ve metotları ile insan günlük hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş ve kendisini sürekli güncelleyen ve geliştiren bir dinamik yapı oluşturmuştur. 

Bilimin bu yönleri ile faydalı iken uluslararası rekabet için savaş sanayisini geliştirmesi ve bu rekabet için bilinmeyen, denenmemiş ve fark edilememesi tercih edilen yöntem, taktik ve stratejileri üretmede de başarılı olduğu gibi kendinle çelişen bir yapıda bulunmaktadır. 

Teknolojik ürünler hem fayda hem de zarar özelliğini kendi içinde taşımaktadır. Bir cep telefonu iletişim ve bir çok yönden birey ve topluma faydalı olurken radyasyon ve elektrik akımlarına maruz kalmak gibi olumsuz etkileri henüz görülmeyen tehlikeleri de içermektedir. 

Ulaşımdaki araçların kolaylık ve konforu yanında çevreye yaydıkları tehlikeli gazlar ve gürültüsü insan sağlığına nasıl etkileri olduğu araştırılsa da kamuoyuna sunulmamıştır. 

Bilim ve teknolojinin eser ve ürünlerinin iki yönlü olduğu durumundan tek yönlü olduğu alanları da bulunmaktadır. 

Savunma sanayi adı altında uluslara arası rekabette her türlü silahlanma, taktik ve strateji geliştirme adına tek yönlüdür. 

ABD ve Rusya'nın ikinci dünya savaşında uluslararası rekabette öne çıkmaları iki dünya görüşünü getirmişti. 

ABD burjuvayı, Rusya ise proletaryayı temsil etmekte idi.

ABD serbest piyasayı, Rusya ise merkezi yönetimi temsil etmişlerdi. 

Günümüzde kimin yönetim şekli daha iyi olduğuna dair yüzyıla yaklaşan bir tecrübeye sahibiz. 

Canlının rekabet genetiğine dayanan özgürlükçü ve rekabetçi piyasa belirgin bir şekilde bilimin de katkısı ile günümüzün ana konusu haline gelmiştir. 

Geçen yüzyıldaki olaylara izleyici olarak Çin ise üretimin ve pazarlamanın önemini görmüş, günümüzdeki ekonomi mucizesini ortaya çıkarmıştır. Halkın sabırlı ve mütevazi yaşamlarını devam ettirerek çalışmalarını sürdürmeleri ile günümüz Çin'in gelişmesine tanık olmaktayız. Çin'i de nüfusunu dikkate alarak uluslararası yaşam katmanda orta katman olarak nitelendirebiliriz. 

Geçen yüzyıldaki ikinci dünya savaşı sonrasında bir çok uluslararası gelenek bitmişti. 

Bunların başında milliyetçilik gelmekte idi. Özellikle ön planda olan ABD ve Rusya'da ırka dayalı bir milliyetçilik yapılamazdı. Kozmopolit ülkeler olarak küresel yeni misyonlarını da getirmişlerdi. ABD de yaşayıp da başka ülkeden gelen insanlar olarak genele yayılan bir ırksal milliyetçilik yapılamayacağı gibi Rusya'da ülkelerin birleşerek ortak bir yönetimde bir ülkenin baskın propagandası yapılamaz. 

Diğer ülkelerdeki milliyetçiliğin amacı ikili dünya düzenine karşı kendi ülkelerinin birliğini koruma refleksine dayanıyordu ve hala öyle devam etmektedir. ABD ve Rusya ikili dünya görüşüne dolayısı ile kendilerine müttefik olma üzerine tüm dünya ülkelerini ikna (ikna yöntemleri tarihe kayıt edildi) etmeye çalışıyorlardı. Hala geçen yüzyılın etkilerinin hayaleti dolaşmaktadır tüm yeryüzünde.

Şimdi ne olacak. 

"Yüzüklerin Efendisi" film dizileri doğu ve batının, dinlerin, ırkların orta doğuda kozlarını paylaşmasına yönelik içeriğe sahip görünmektedir. Bu filmle artık ırksal, dinsel ve yönetim şekli savaşlarının bittiğine tanık oluyoruz. Onların tarih olduğuna karar veriyoruz iyi bir tahminle. 

Günümüzde çok kutuplu dünya hallerini yaşamakta iken eski hayaletler hala " Bizler hala buradayız ve devam edeceğiz" demekteler. Bunun örneğini Ukrayna Krizi ile gördük. 

Gazze krizi ise İsrail'in yüzyıllık planlarının etkisi ile oluştuğu görülmektedir. Kendi planlarının zamanı geldiği için haksızca bu harekete girmiş görünmektedir.

Gelecekte küresel yönetim şekilleri ve uluslar arası ilişkiler nasıl şekillenecektir. Yeni gelişmeler ışığında ülkeler hangi pozisyonda olacaklar ve hazırlıkların hangi alanda geliştirecekler. Tüm bu soruların cevaplarını bilimde ve felsefede bulabiliriz. Peki hangisi çalışmakta şu an bu konuları sadece bilim çalışmakta. Felsefe ne yapıyor. Ne yapsın sesini duyuramıyor ki dinleyen yok. Bilim ve teknoloji ekonomi ve politika kurumları ile beraber olmuş yeryüzünde en hakim olduğu zamanlarını yaşamaktalar. Peki dinler ne diyor çağımızın küresel sorunları için. Onlarda gizli gizli eylemlerini sürdürüyorlar ve kamuoyuna dram ve vahşet haberleri ile düşüyorlar. Onları da ekonomi ve politika yönetiyor hali ile. Dinin payı ve görevine dramatik olayları veriyorlar. Sanat ve edebiyat ne diyor bu tüm olanlar için. Bu olanları takip etme, eleştirme, çözüm arama, toplumları yönlendirmede hangi noktadalar. Sürekli engellemeler, yasaklar, önlerini kapamalar oldukça onların da sesi cılız ve kısık çıkmaya devam ediyor. Onlarda eserlerinde gizli mesajlar oluşturmaya çalışıyorlar engellemelere takılmamak için ama o gizli mesajları alma dönemine henüz gelemedik ve gelecekte de olabilir mi. O gizli mesajları alanlar birleşecek, birleşmeden sonra genele yayma çalışmaları yapılacak fakat ilerleyemeyecek çünkü gizli mesajlar görünür olunca engellenecekler. Sivil toplum kurumlarının hali ortada. Sessiz ve sakin varlıklarını sadece korumaya çalışmaktalar küresel olarak. 

Küresel gelecek nasıl olacak. nasıl olmalı ve nasıl olmamalı. Bu sorunun cevaplarıyla bilim uğraşamaz çünkü o meşgul ve emirleri uygulamakta, belirlenmiş görevlerini yapmakta. Hangi alan bu sorularla uğraşacak bilim-sonrası gelen felsefe tabi ki. 

Sonuç

Felsefe dinden aldığı misyonunu bilim, teknoloji, sanat ve edebiyata devretmişti. Şimdi bilimin tıkandığı noktada tekrar görevini sanat ve edebiyat ile devir alacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder