Sürekli bir hareket halindeyiz. Mekanlarda, zamanlarda. Günlük yaşantımızın aynıları var, farklıları var. Değişenleri var değişmeyenleri var. Dönüm noktaları var, doğum, okul mezuniyetleri, askerlik, evlilik, iş kurma veya işe başlama, ev değiştirme, aşkta, sevgilide, arkadaşlıklarda, dostluklarda ve iş ilgili bir çok şeydeki değişiklikler. Emeklilik, evlilik bitimleri hep bu gibi önemli anlarda hayata bakışlarımız sürekli değişime uğramakta. Bu dönüm noktaları, kırılma anları, değişim zamanları bizlerde hep gördüğümüz aynı mekan, insan ve olaylara farklı bakmamıza, farklı duygular hissetmemize neden olmaktadır.
Hayata, yaşama temel bakış açımız vardır. Tüm dönüm noktaları, değişim zamanları ve kırılma anlarında ruhsal yönümüzdeki temel bakış açımız bize rehber olur. Bu bakış açımız yoksa olayların, insanların gelişim ve değişimine kendimizi uyum ve takip sürecine bırakırız. Zamanın akışına bırakırız kendimizi böyle bir süreçte ise ne önümüzü görebilir ne de yaşadıklarımıza bir anlam ve sonuç çıkarabiliriz.
Bireysel olarak hayata, yaşama ve evrene bakış açımızı oluşturmamız gereklidir. Hangi yaşta olursak olalım.
Bakış açısı için sonuçlar ve kararlar önemli bir başlangıç aşamasıdır.
Bilgilerimizi, olayları, olguları, kavramları düzenlemek ise bizimle gelişecek ikinci aşamadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder