Bir bayan arkadaşımla yaptığım sohbet sırasında söylediği bir söz beni derinden sarstı, şok etti, çağrışım yaptı, bilinçaltımda yankılandı ve duyuldu. Böylesine etkili ve çarpıcı olabilen bu söz neydi, ne olabilirdi.
Duyduklarım " Siz erkekler geceleri bir kurtadama dönüşüyorsunuz."
Bu sözden çıkardıklarım ise" vahşi birer azgın, katil, kötülük timsaline dönüşüyorsunuz, gündüzleri sakin, işinde gücündeyken, güneş batınca hormonlar dolunayın etkisine girmişçesine kudurmuş ve aya doğru uluyan vahşi bir kurt gibi tüyleriniz kabarık kıllara, tırnaklarınız ve dişleriniz uzamaya başlıyor, çevrenizde bulunan talihsiz insan, hayvan, eşya gibi her türlü nesneye parçalanacak, dağıtılıcak, savrulacak gözle bakar hale geliyorsunuz. Patlamaya hazır bir bomba gibi saniyeleri sayan veya bir kıvılcım bekleyen konuma geçiyorsunuz."
Kurtadam efsanesini çözümleme vakti geldi sanırım, kurtadam veya vampir efsanelerinin kaynağının ışığın az olduğu geceleri karanlıkların hakim olduğu eski devirlere uzandığını, kurtadamın erkekteki bencil ve vahşi altbenliğin sınırlarına ulaştığını söyleyebiliriz. Sanatta, sinema başta olmak üzere bir çok alanda bu zayıf yanımıza gönderme yapılmaktadır. Gizli ve sisli konuların ardına gizlenmiş kurtadam ve vampiradam ile vampirella imajları bilinçaltımızdaki saldırgan ego ve cinsel dürtülerimizi yoklamaya yöneliktir.
Bilinçaltımızda söz, kural ve planlar yok. Orada saldır, kaç seçeneklerin arasına gizlenmiş çoğalma olasılıklarına yönelten cinsel dürtülerimiz var. Korku, Öfke ve cinsellik temel dürtülerimiz var.
Sonraki sakin yaşamların getirdiği sevinç ve üzüntü duygularında söz ve kurallar var. Bu toplumsal duyguların etkisiyle insan benlik ve bizlik bilincine ulaşır.
Kurtadam dolunayla, vampir kan ve uzun yaşama isteğiyle anılır.
Karanlık ve her şartta, ortamda varolmayı hedefleyen bilinçaltımızı (nefsimiz) anlatmanın bir yoludur bu efsaneler.
Özkan Salman
Duyduklarım " Siz erkekler geceleri bir kurtadama dönüşüyorsunuz."
Bu sözden çıkardıklarım ise" vahşi birer azgın, katil, kötülük timsaline dönüşüyorsunuz, gündüzleri sakin, işinde gücündeyken, güneş batınca hormonlar dolunayın etkisine girmişçesine kudurmuş ve aya doğru uluyan vahşi bir kurt gibi tüyleriniz kabarık kıllara, tırnaklarınız ve dişleriniz uzamaya başlıyor, çevrenizde bulunan talihsiz insan, hayvan, eşya gibi her türlü nesneye parçalanacak, dağıtılıcak, savrulacak gözle bakar hale geliyorsunuz. Patlamaya hazır bir bomba gibi saniyeleri sayan veya bir kıvılcım bekleyen konuma geçiyorsunuz."
Kurtadam efsanesini çözümleme vakti geldi sanırım, kurtadam veya vampir efsanelerinin kaynağının ışığın az olduğu geceleri karanlıkların hakim olduğu eski devirlere uzandığını, kurtadamın erkekteki bencil ve vahşi altbenliğin sınırlarına ulaştığını söyleyebiliriz. Sanatta, sinema başta olmak üzere bir çok alanda bu zayıf yanımıza gönderme yapılmaktadır. Gizli ve sisli konuların ardına gizlenmiş kurtadam ve vampiradam ile vampirella imajları bilinçaltımızdaki saldırgan ego ve cinsel dürtülerimizi yoklamaya yöneliktir.
Bilinçaltımızda söz, kural ve planlar yok. Orada saldır, kaç seçeneklerin arasına gizlenmiş çoğalma olasılıklarına yönelten cinsel dürtülerimiz var. Korku, Öfke ve cinsellik temel dürtülerimiz var.
Sonraki sakin yaşamların getirdiği sevinç ve üzüntü duygularında söz ve kurallar var. Bu toplumsal duyguların etkisiyle insan benlik ve bizlik bilincine ulaşır.
Kurtadam dolunayla, vampir kan ve uzun yaşama isteğiyle anılır.
Karanlık ve her şartta, ortamda varolmayı hedefleyen bilinçaltımızı (nefsimiz) anlatmanın bir yoludur bu efsaneler.
Özkan Salman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder