Türkiye Küreselleşirken

Türkiye Küreselleşirken
Ülkemizde, kitlelerin aynı sözlerin söyleyene göre farklılaşmasını görüyoruz.

17 Nisan 2012 Salı

Felsefik Serbest Düşünce Esinti ve Çağrışımları -2

İnsan olarak çağlar boyu açmazlarımız oldu. Önce doğada bir yem olmaktan kurtulduk yani av, sonra doğadaki varolma şansımızı bilgi ile artırdık. Doğal afetlerden, büyük, küçük ve mikroskobik yırtıcı düşmanlarımızdan kurtulmayı başardık. İnsan nesli olarak diğer canlı ve cansız herşeye hakimiyetimizi sürdürür olduk.

Canlılığın en temel iç güdüsü olan, hayatta kalma ve varlığı sürdürmeye yönelik içgüdüsel davranışlardan toplu yaşamanın kurallarına geçerken her türlü alet, araç kullanmamız bizi dünyaya uyumu ve yaşamayı çok kolaylaştırdı. Merkez nüfuslarımız diğer nüfuslarımızı merkezden dışarıya doğru ittikçe kazanılmış bilgilerle göçler yapılarak yeni toplum ve düzenler oluştu. Sürekli bir nüfus hareketi ile tüm dünyaya yayıldık.

Farklı yerlerde yaşayan nüfuslar birbiriyle bir çok nedenle savaştı. Kadın, toprak, hazineler, vb. Çiftçiler, avcılar, Tanrı krallar ve rakipleri olan köle, büyücü, savaşçı kavimler. Tanrı krallar 1500 yıl gibi uzun süre insanları birer kul ve köle olarak yönettiler. Yönetimin en acımasız ve kötü olduğu firavunlar tarihidir bu.

Uzakdoğuda yüzlerce din ortaya çıkar ve birlik haline gelemez. Çünkü karışık ve mitolojik bir çok masal destan içerir. Ortadoğuda dünyaya hakim olacak üç büyük din ortaya çıkar.

Artık insanları bir arada tutabilecek olan sadece ırklar değil dinlerde oluşmuştur.

Günümüzde hala insan olarak dünyada çoğunluğuz ve hakimiz. Doğanın dizginlenemez felaketlerine karşı önlemler almaya çalışıyoruz. Mikroskobik yırtıcılar karşımızda, içimizde ve çevremizdeler. Onları yok edemeyiz çünkü doğanın dengesini koruyorlar. Bizlerden sayı olarak çoklar ve öldürücüler. Uygarlığımızın zayıflamasını sabırla bekliyorlar, tabiatlarında bu var zaten.

Bizleri hala üç önemli olgu meşgul ediyor. Savaş, nüfus ve inanç.

Savaş, canlılığın tabiatında var. Var olma savaşıyla başlıyor hakim olmaya doğru ilerliyor.
Nüfus, var olmayı belirleyici en önemli etken. Az isek çoğalmaya çalışıyoruz, Fazla isek merkezden dışa itmeler yaşanıyor, Çok isek savaş, kargaşa, kaos gibi olumsuz herşeyi ön plana taşıyoruz. Kontrol edilemez, önü alınamaz duruma geliyoruz.
İnançlar, zaten kalmamış olan ırkların birleştirici görevini evrene taşımaya kararlı bir birlikteliğin son hali.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

     Ülkemizin kuruluş ve gelişme planları uluslar arası küresel gelişmiş bir ülke olmak, vatandaşları ile refah ve insanca yaşama idealinde...