27 Haziran 2013 Perşembe

Zihinsel Köleliğin Bitişi

Bedensel kölelik bitmişti, şimdi zihinsel köleliğin bitiş zamanıdır.

Evet tüm zihinlerimiz esaret altında duruyor hala. İnsanlık tarihinden gelen kölelik davranışı canlılar arasında sadece insanda bulunmaktadır. Bulunmaktaydı. Kölelik güç üzerine kurulmuş insanlık düzeninin bir üründür. "En güçlü benim, en büyük benim " diyerek Allah'a şirk koşan firavun köleliğin en önemli temsilcisi olarak tarihte anılmaktadır.

İnsanlık savaşları hep güç göstergesi ile doludur. Sadece savunma ve kötülüklüklerle savaşanlar haklı olmuşlardır.

Günümüzde kölelik kanunlarla kaldırılmıştır. Zihinsel özgürlük sürekli kanunlarda bulunmasına rağmen hala gerçekleşmemiş bir durumdadır.

Çocukluktan itibaren düşüncelerimiz tarihten gelen yanlış bir kavramın esareti altına alınmakta, eğitim ve çevre  bu durumu pekiştirmektedir. Belli zamanlarda bazı kişilerce ortaya konan özgürlük istekleri ve davranışları kaynağı net anlaşılamamasına rağmen gündemden düşmedi. Herkes hissediyor fakat tam olarak açıklayamıyordu.

Hissedilen fakat açıklanamayan bu yanlış kavram "güç" idi.

Güç kavramı eski çağlardan günümüze kadar sinsice zihinlerimize yerleşmiş ve oradan çıkmak istemiyordu.

Silahların gücü, sevginin gücü, devlet gücü, erkek gücü, kadın gücü, aşk gücü, gücü,gücü,gücü....

Bu kavram kölelik, savaş ve vahşilik çağlarından günümüze miras kalmış en son geçen yüzyılda ABD ve Rusya devlet tekeline girmiş haliyle yüzyılımıza taşınmıştır.

Serbest piyasa liderleri, devlet liderleri gücün zirve haline gelişinin son temsilcileridir. Tabi ki inanç liderlerini de unutmamak gerekir.

Gücü eline geçirmiş bu liderler savaş ve bireysel ceza tehdidi ile dünya insanların zihnen ve davranış açısından özgürlüğünü gün geçtikçe ister bilerek ister farkında olmadan azaltmaya, set çekmeye ve özgürce konuşamamaya ve düşünememeye sebep olmuşlardır. İnternetin gelişimi ile Wikileaks, anonymous, en son konuşan gizli teşkilat memuru ve Geziparkı, Brezilya, duranadam ve parkform demokratik hareketleri ve zihinsel kölelik ve engellemenin baskısını kaldırmaya yönelik başlamış ve gelişmektedir. Ve dikkat durdurulmasını da kimse şahsi yara almazsa istemeyecektir.

Bu fikirsel, zihinsel özgürlük hareketlerinin gelişimi liderlerin makamlarına yapılmak istenirken arada şahsiyetlerde sorgulanılmış olmaktadır kazaen.

Çünkü bu makamları kullananlarda bir çok gücün yanıltan zaaflarına kapılmaktadırlar.

Zihinsel ve fikirsel kölelikten kurtuluş çabaları makamları hedef alarak devam edecektir. Kişileri değil. Makamlarda bulunan dürüst insanlar bu esen özgürlük rüzgarından ancak bir hafif serinleme etkisi alabilirler bu sıcaklarda.

Üretimde ve yönetimde makam sahiplerindeki zaaf gücün en önemli unsur olduğu ve buna sahip oldukları hissidir.

Liderler sözlerini mi tutacak ve uygulayacaklar yoksa kendileri gelmeden hazırlanmış planlara, hedeflere mi hizmet edecekler. Büyüyen zihinsel özgürlüğü artık yok sayamazlar, dikkate almak zorundalar. Söz verdiklerini uygulamalıdırlar. Yoksa en adilce ve insanca olanı istifa etmek olmalıdır. Berlusconi sendromu, olayı hiç istenilen bir durum değildir.

Yapılması gereken tarihten gelen güç kavramının kullanımını ve eğitimini değiştirmemiz gerekiyor.

Tıp, fen bilimleri uzaya çıktı. İnançlar küreselleşti ve rakipleşti. Sosyal, siyasal bilimler, ekonomi, psikoloji, sosyoloji gibi insan bilimleri hala geçmişi teşhiş ve geleceğe yorumsuz bakar haldeler.

Bilim bilginin ve insanlığın hizmetine girmeli, makam ve yetkilerin istediği şekil ve hizmetine değil.

Sanat zihinsel ve fikirsel özgürlüğünde çoğalarak devam etmelidir.

Zihinsel ve fikirsel özgürlükler kazanılınca insanlık daha iyi bir dünya gerçekleştirecektir.

İnsanlık bedensel köleliği bitirme iradesine kavuştu şimdi zihin ve fikir özgürlüğü gerçekleşmeli.

Gücün insan zihnindeki yanlış durduğu zirveden alınıp diğer özelliklerin yanına taşıma vakti geldi.

Haydi, dünya insanları birleşin ! Düşünün ! Konuşun !  Yeni bir tarih başlatın.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...