5 Kasım 2020 Perşembe

Canlı ve insan ilişkileri -2

 İlişkilerde çok önemli bir olguya değineceğiz. Bu olgu öylesine önemli ki kişilerin günlük yaşantıda basit ve sıradan algısında olan bu büyük olgu bireysel ruhsal ve fiziksel bulanımlarının kaynağında yani canlılığın temellerinde bulunduğu ve oradan geldiği için saptanması zor ve sürekliliği içinde barındırdığından varoluş gibi önemli bir bütünsel yapıya etki etmektedir.

Günlük yaşantıda kişilerin bu olguya basitçe yaklaşmaları, sıradan bir olgu olarak ele almaları ve haliyle önemsemeyip bilinç düzeyine çıkarmamaları nedeniyle, " içimde bir sıkıntı var, ama nedir bu" diyerek hem yaşamlarında sık sık hissedip zihinsel olarak sezmeleri ama bir türlü açıklayamadıkları, sordukları halde cevaplarını bulamadıkları bu büyük olgu : Bağlantı olgusudur. 

İlişkilerde Bağlantı

Canlılarda ilişkilerin bağlantı özelliği dna gibi canlılığın temellerinden gelmektedir. Canlıların birbiri ile ilişkileri, bağlantıları varoluş temellerindeki başlangıç ilkelerine dayanmaktadır.

İnsan davranışlarında eğitim, yaşantı ve gelişim dönemlerinin çeşitliliğine göre zihinsel olanaklarının yaşamsal bireysel işleyişlerine, ilişkilere yani bağlantılara etki-tepki şekillenmeleri bulunmaktadır bireylerin.

Aklın, dürtülere hizmeti, güdülere hizmeti, duygulara hizmeti  ve kendine hizmeti şeklinde yaşam şekillerine etkisi bulunmaktadır. Canlı ve insan davranışlarının temellerinde beyin yapısının hangi yaşamsal gelişim dayanakların her biri veya kesişimi, birleşimi olarak hizmet içinde olduğunun saptanması o canlı ve insanın hangi yaşama şekillerine nasıl bir tutum oluşturduğunu keşfini sağlayabilecektir. Tutum şekillerini canlı ve insan davranışlarının sonuçlarında görebiliriz.

Canlılığın temellerinden gelen olgular bulunması nedeniyle insanı ve davranışlarını diğer canlılardan ayrı olarak tek başına ele almak yeterli olamayacaktır. Bu tarzdaki bir bilgi arayış disiplini insan davranışlarının temelini sadece insanın başlangıç değerlerinde tutacak ve daha derine inemeyecek yapıda sınırlı kalacaktır. 

Doğada canlının diğer canlılarla bağlantısı temel ihtiyaçlar ile zorunlu halde bulunmaktadır. İnsanın diğer insanlarla bağlantısı da aynı şekilde bir çok ihtiyacının karşılanma görünümlerindedir. 

Bireyler ilişkilerde bağlantılara aileden başlar ve eğitimle devam eder. Gençlerdeki can sıkıntısının kaynaklarından biri de istedikleri bireyler ile bağlantılarının kurulamamasındandır. Kurulup da engellemesinden veya istenilen bağlantının kurmak istediği kişilerce kabul etmemesindendir. Ergenlikte bu bağlantılar istenilen bir biçimde oluşmaz ise rastgele oluşma eğilimine girer. Bu aşamada bağlantıların doğru veya yanlış, iyi veya kötü değerleri sorgulanamaz. İçten gelen dürtünün baskısı ergenlikte bağlantılara doğru bireye baskı uygulamaktadır. Bağlantıların karmaşıklığı çok olmasından da gelebilmektedir. Çok bağlantı bireyde zihin karmaşıklığı ve duygularda ise karışıklığı getirir. İster tanıdık ve sürekli isterse de tanımadık ama kısa ve değişken olup artmış bağlantı şekilleri zihinde karmaşıklık ve kararsızlık, duygularda ise dalgalanmalara neden olmaktadır.

İnsan ilişkilerinde bağlantıların veya bağlantısızlıkların mutsuzluk ve iç sıkıcılığı oluşturması, duygulanımlarda hissedilmesi ve zihinde karışıklık yaratması genellikle bilinç düzeyine taşınmadan iyi, kötü, doğru, yanlış, güzel, çirkin ayırımlarını yapabilecek kadar kişisel ilke ve kurallar oluşturulamamasından kaynaklanmaktadır.  Böyle bir durumda birey dürtü, güdü ve duyguların etkisinde kalma ve tatmin, doyum arayışında içten gelen, hissedilen ama bilinemeyen bir çok iç baskı etkisinin sıkıcılığını yaşayacaktır. Bu sıkıcılıktan kaçmak adına yeni denemeler araştıracak, mekan ve zaman içinde zincirleme bir bağlantılar oluşturmaya çalışacaktır. Bu eylemler sonucunda tecrübe ve deneyim yaşantıları oluşacaktır. Dolayısıyla bir kişinin belli bir mekan ve zamanda kendine soracağı " Neden sıkılıyorum, beni sıkan nedir, can sıkıntımın kaynağı nedir ? " gibi sorulara doğru cevapları bulduğu anda sıkıntılar yerini zihinde oluşan bilgiye dönüşecek ve gerekli düşünce ve eylemler ile bilgisi ve bilinciyle önce kabulleniş sonra çözümler arayışı ve uygulaması seçimleriyle karşılaşacaktır.  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...