Doğa'da dört öz Teorisi (Bir felsefe tezi olarak)
Evrime yeni bir felsefe merceğinden bakmak
Tüm evrim ve onun unsurlarına neden, nasıl oldu ve nasıl devam edecek sorularına cevap bulabilme ve yaşamın anlamı, insanın bu büyük resimde nerede bulunduğunun tespiti için bir felsefe tezim bulunmakta.
İşte günümüz yeryüzündeki son büyük resim
1. Mikrobiyolojik canlılar
2. Mantarlar ve onun varyasyonları
3. Bitkiler
4. İnsan
Tüm evrim olgularına yukarıdaki dört ana tür yönünden bakmayı teklif ediyorum sizlere.
Başta biyoloji ve evrim bilimlerine bu tümel konunun tikel unsurlarının keşfine çağırıyorum.
1. Mikrobiyolojik canlılar
Yeryüzünün her yerindeler. Karada, havada, ve suda. Sayıları ve çeşitleri en çok olan bir tür. Canlılığın ilk hücre halinden ikinci aşamasına geçiş anındalar ve canlılığın temelinde sayılabilirler. Sonra ki gelecek tüm türler bu temelden çıkacaktır.
2. Mantarlar ve varyasyonları
Mikrobiyolojik canlıların birlik ve dayanışma içine girdiği bir aşama diyebiliriz. Canlılığın temelden sonra bir üst aşaması. Maya ile bir üst canlıyı dönüştüren, küf ile parçalayıp dağılmasını sağlayan önemli özellikleri bulunmaktadır.
3. Bitkiler
Mantarlardan sonra ortaya çıkan bir tür, toprağa, suya ve güneşe bağlı bir yaşantısı bulunmakta. İklimlere etki yapan bir gücü bulunmakta. Böcekler başta olmak üzere ve diğer hareketli canlı kardeşlerini kendisine bağlı hale getirme başarısı bulunmakta. Bu etki alanı en son kardeşi insan da dahildir.
4.İnsan
Mantarların iki yaşam formuna ayrılması ve hareketli canlıların evrimsel gelişiminin ortaya çıkardığı son ve özgün bir tür. Kardeşleri bitkilere rağmen geç gelişmesi nedeniyle bitkiye bağımlılığını sürdürmektedir.
Bu tez doğru ise çıkabilecek (Ön inceleme olarak, kesinliği halinde yeni bir çağ açabilir) sonuçlar;
İnsan'dan önceki mantar ve bitkiden sonraki (mantarlardan sonra bitki ile birlikte başlamış da olabilir) hareketli tüm türler insan'ın alt ve ara kültürü olarak görmeliyiz.
Doğa (benim tanımıma göre canlılık ve etkileştiği madde ve enerji(bulunduğu yer ve etkileşime girdiği kozmoloji( bize göre cansız tanımlanan her şey))) bir program ve plana göre hareket etmekte. Dolayısı ile yaşamın ve hayatın bir anlamı bulunmakta.
Doğanın temelinde bulunan bakterilerin yok olması doğanın da bitmesi anlamına gelmekte (ki bu bizim mantığımıza göre olanaksızdır, onları yok edemeyiz).
İnsan yok olursa alt temel üç grup yeni canlı türünü öne sürebilecektir (insanın yokluğu doğada ilerleyişe engel oluşturmaz.).
Bitkilerin yok olması şu an için insanı da yok edecektir. Fakat mantarlar yeni tür denemesi yapacaktır.
Mantarların yok olması ise hem bitki hem de insanı yok edecektir.
Bu önermelerden alttan üstte, geçmişten günümüze değin birbirine bağlı katmanlı yaşam zinciri bulunmaktadır.
Diğer üç alt temel türe göre insan düşünmesi ile hareketli canlıların üst temsili olmuştur.
insana göre beş zaman bulunmaktadır.
1.Bilinçli düşüncenin kendini fark etmesi, bu duruma düşüncenin kendine katlanması diyoruz. Düşüncenin düşünmeyi düşünmesi. Bilincin kendini düşüncenin üstünde sabitlemesi, başka zihinlerin düşüncelerinde yansıma olarak (aynalar, kıyaslar, farklar) fark etmesi.
2.Bilinçli Düşüncenin alt düşüncesini fark etmesi, düşünmesi ve zamanını oluşturması yani zihinsel zaman ( Dekart; Bireyin zihinsel algısı).
3. Düşüncenin bedenini fark etmesi ve onunla eş zamanlı hareket etmesi (Freud; Benlik bilinci ).
4. Düşüncenin tüm çevre hareketlerini algılaması ve çevre zamanını fark etmesi (ilk filozoflar, türler ve özler, toplum ve doğa bilinci).
5. Düşüncenin, kozmolojik veya evren (güneş veya ay gibi) zamanı fark etmesi ve en uzun, sürekliliği olan ve tür bilincin inşasında ortak değer olarak o zamanı referans alması. İnsanlığın ortak saptamasıyla başlaması, bilimsel yöntemle ortak uygulanır olması kozmoloji veya evren algısı.
Kozmoloji zaman dünya zamanı için ortak zamandır.
Çevre zamanı değişkendir. Beden zamanları da öyle. Zihin zamanları da öyle.
İnsan çevre zamanlarını tür olarak tarihi boyunca ortak hale (Hegel; Ortak tin, ) getirmiştir. Günümüzde küreselleşme ile bunu yaşıyoruz.
Çevre ortak iken beden de ortak hale gelmiş, birlikte var olma bilinci oluşmuştur (Kant; Evrensel ahlak istenci).
Zihin zamanı ise ortak olma yoluna gitmektedir. Bunu da internet, yapay zeka, metaverse gibi bir çok teknolojik ürünle yapmaya doğru ilerlemektedir.
Farkına varılan bu tez bilgileri ile zihin zamanının ortak olma sürecine bilgisel(epistemoloji) ve varlıksal (ontoloji) bir ortaklık getirme olanağına katkı sunabilir.
Zihin birliğindeki bilgi ile gerçekteki varlık halinin birleşmesi. Bilgi ile varlığın birliği diyalektiği(Özkan Salman). Mağaradan çıkan ve gerçeği fark edip geri dönüp anlatmaya çalışan filozof (Platon; İdealar).
Türümüzün varlık ve bilgi temellerinde ortak hale gelme olanağı, insan yaşamına yön veren, çoğunluğun temsili olan veya desteklediği kesimlerin çabalarıyla evrensel ahlakı oluşturmak mümkün görünmektedir.
Bu tezimize göre teknoloji insanın hem kendi hem de doğa için kullanacağı bir gelişmedir.
Teknoloji hangi yönde kullanmamız gerektiğine ait kesin bilgiler bu tezimizin (Eğer gerçek ve doğru ise) doğrulanması, değerlendirilmesi ile varılan sonuçlarıyla netleşecek ve ortaya çıkacaktır.
Bu tezin ortaya çıkışı felsefe ile farkındalık yolu iledir. Benim olduğunu, bana ait olduğunu söyleyemem. Çünkü ben insan kültürünün (Bu tezle doğa üstü bir kimlik yüklenilemez) bir üyesiyim. Bütün bilgilerimi bu kültürden aldım ve farkındalık, bilinçli düşünce süreciyle felsefe yolu ortaya çıkardım.
Bu önemli tezler doğrulanabilir de yanlışlanabilir de.
Bunu yaşayarak öğreneceğiz ve zaman bize gösterebilir.
..............
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder