26 Mart 2024 Salı

Sezgi (İçgörü): Bilinçaltı ve hafızadaki Bilgileri Bilince bağlayan, bilinçten üstbilince taşıyan ara dönemlerdeki bilgiler toplamı ve durumudur.

 Tanımı

İnsandaki tanımı

Sezgi ve sezgilere insandaki bilinç olgusu ile ulaşmaktayız. Bilincin tanımında ise insanın, bildiği bilgileri ve bilmediği bilgileri de keşfetme veya öğrenme yolu ile taşıdığı hafızasından zekası ve aklı ile düşünerek, konuşma, yazma ve beden dili, hareketleriyle iletişime sunmasıdır. Bilinç, insanın zihinsel yetisini kullanarak bilgisini eyleme dönüştürme ve bu etkinliğinin farkında olarak sahiplenmesi ve devam ettirmesidir. İnsanın zihinde bilgiyi işleme için iki zihinsel etkinliği bulunmaktadır. Bilginin eyleme geçirmesi ve onu kontrol etmesi şeklindedir. Birinci olan ve öncelikli olan eyleme geçiş anıdır. Kontrol işlemi ardından ve geç olarak gelmektedir. Zihinsel etkinliğinde bu iki yeti kullanırken eyleme tek olarak geçer. O nedenle bilgileri sıraya ve mantıklı olarak sunmak zorundadır. Bilginin plan haline ve eylem haline dönüşmeleri sırayla olmaktadır. Planlama hızlı, eylem yavaştır. Zihninde bilgileri düzenleme hızlıdır zihinden dışarı sunma veya eylem hali yavaştır. Düzenleme hızlı olduğu için sıraya koyma olanağı oluşur ve eğitimle bu düzenlilik artar. Eğitim eksikliklerinde zorluklar yaşanır. İnsan zihni bilgiyi hafızada tutma, gerektiğinde düzenleme ve zihin dışına sunma (konuşma, yazma ve diğer iletişim yolları ile) veya eyleme geçirme özelliğine, yetisine sahiptir. Bilinç, bilgileri hafızaya alırken hem de dışarı sunarken eylemlerinde tek olarak çalışır. Cümleler sıralı kelimeler şeklinde eylemlerde sıralı şeklinde olur. Cambazların ve jimnastikçilerin usta bedensel hareketleri bilinçle değil bedensel öğrenme ve hareketi ile açılanabilir. 

Bilinç ve sezgiler

Bilgiler bilinç aşamasına gelmeden hafızada bilinçaltı bilgisi olarak bulunurlar. Bu haldeki bilgiler bütüncül, karmaşık, karışık, iç içe, bulutsu, sisli ve tümleşik olarak hafızada bulunurlar. Bu bilgiler bilincin çalışma esnasında hatırlanmaya çalışıldığı anda belirgin hale, netleşmeye başlarlar. Hayal etme yetisi ve hatırlama çalışması hafızadaki tümleşik ve bulutsu halde bulunan bilgileri öne çıkarır yani hatırlanmaya başlar, hatırlanan bilgiler bu aşamada sezgi aşamasına gelmişlerdir. Sezgi, bilgilerin bilinç öncesi ve bilince hazırlanma aşaması olarak da söylenebilir. Hafızadaki kayıtlı bilgilerin tümü bilinçaltı olarak söyleyebiliriz. Sezgi, bilinçaltı ile bilinç arası bağlantı işlevi görür.

Sezginin oluşma şekilleri

1. Bilincin bilgileri zihin dışına yani fiziksel ortama sunarken sırasını bekleyen bilgiler. (Zihinden çıkış aşaması) 

2. İnsanın çevreyi algılama ve öğrenme sırasında bilgileri tek tek ve mantıksal sırasıyla alma zorunluluğu nedeniyle alına bilgiler sırasında odaklanmama veya dikkat dağınıklığı nedeniyle bilgileri sırasız ve mantıklı algılama dışı alım yapması bu bilgileri sezgi haline getirir. Yani bilginin bilinçli alımından kaçan her türlü bilgiler. (Zihne giriş aşaması)

3. Doğumundan önceki taşınan ve doğumundan sonra pozitifleri ile karşılaşıp bilinç dışında hafızaya kaydedilip tamamlanan negatif genetik kayıtların hazır bilgi olarak bulunması. (Çocukluk yaşantı kayıt bilgileri ve doğum öncesine ait genetik negatif kayıtlarının yaşam sırasında bilincin farkında olmadan hafızada bilgi olarak oluşmaları)

İnsan günlük yaşamda bilincin tekrarları ve bu eylemin güvenilir olması ile sezgisel olarak yaşar. Bilinci kullanması özel ve önemli anlara bırakır. Yaşam temposu sürekli aynı ve düzenli olması nedeniyle bilincin enerji harcanması en aza indirilmesi yönünden bu gereklidir. Rutin günlük işler ve yaşayış sezgisel olarak otomatik pilot gibi işler. Eğer sezgiyi bedene yükler ve sürekli tekrar edersek bedensel öğrenme şekline geçer, şoförlük, sporcu gibi meslek ve yetenekler sezgilerin bedensel öğrenilmiş halleri olabilir. Birbirini takip eden bilgilerin eylemlerde de birbirini tekrar etmesi fakat bunun bilinçli değil de refleks halinde sürmesidir. İnsandaki tiklerin ve farkında olmadan hareket alışkanlıklarında sezgisel hareket veya onun aşamaları olarak nitelendirebiliriz. Kekemelik, biliyoruz ki kişinin zihinde bilgileri düzenler iken yani sezgisel halindeki bilgileri rahat şekilde sunamama, sıralayamama sonucunda geliştirilen bir alışkanlık ve tekrarlardır. Kekeme kişinin bir çok sezgisel bilgiyi tek bir bilinç işlemesine iletememe sorunudur. Bunu yaparken rahat ve sakin olmalı veya sinirlenmelidir. Bu iki halde kekemelik önlenmektedir. Sinirlemek sezgisel bilgileri bilince gelmeye zorlar ve hızla dışa sunma gerçekleşir. Öfkeli olan kişilerin hızlı ve yüksek sesle dışa vurumları sezgisel bilgilerin doğal akışından hızlandırılarak bilince sunulmaları fakat zihnin kontrol mekanizmasını da devreden çıkarmaları gözlenebilir. Öfkeli halde sunumlar hatalı olma olasılıkları yüksektir. Doğru olanlar ise zihindeki sezgilerin,  yani sezgisel bilgilerin bekletilip, tutulması ve fırsat bulunca kontrol edilmesine gerek duyulmadan hızla bilinç yolu ile dışa vurulması veya eyleme geçilmesidir.

Sezgilerimiz hem bilinçaltı ile bilinç arasında hem de bilinç ile bilinç üstü aşamalarda ara bilgilerdir. Bilgilerin arada bulunma halleridir.

Bilinçaltı- Sezgi-Bilinç- Sezgi- Bilinçüstü 

Sezgisel düşünme, sezgiler bilgiler, sezgisel yaşama.

Bilinçli düşünme, bilinçli bilgiler, bilinçli yaşama.

Bilinçaltı ve bilinç üstü ise insanda sık kullanmayacağı bilgilerdir. Hem beden olarak hem de zihin olarak yüksek enerji harcanması ve yöntem ve sistem geliştirilmesi gerekmektedir.

Sezgi için " İçgörü" düşünme, içgörü bilgi veya bilgileri, içgörü yaşantısı, yaşama şeklinde bilinçte belirgin olarak adlandırabilir ve bilinçli olarak değerlendirebiliriz.      

    


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...