29 Nisan 2021 Perşembe

Doğa ile Evrenin İzinde -4

 (Doğanın insanı uzaya fırlatışı)


Doğanın ideal varlık ilkeleri ve evrensel (kozmoloji) işleyişle olan etkileşimleri 

Doğanın ideal varlık biçimi, canlılık türlerinin çeşitliliği ve farklılığına dayanmaktadır.

Bu ideal varlık biçiminin amacı evrensel (kozmolojik) boyutta ve orandaki evrensel (kozmolojik) işleyiş ilkelerinin kendisini sınırlaması ve yok etmesi tehlikesine karşı her türlü savunma sistemini ve ilkelerini kendi özünde tutmak zorunluluğundandır.

Evrensel zamanın ve ilkelerinin işleyiş düzeni bulunmaktadır.

Doğa ideal varlık biçimini evrensel zaman ve ilkelerin işleyiş düzenine göre daha hızlı ve değişken tarzda sürdürmesi şeklinde oluşturması onun temel özelliği ve ilkelerindendir.

Doğa içindeki türler hızla artmalı ve çeşitlenmelidir. 

Türler arası ilişkiler doğanın bütünsel yapısına zarar vermemesi için birbirlerini sınırlandıracak bir biçimde ilerlemelidir.

Türlerin çeşitliliği ve birbirlerine bağlı bir döngü içindeki sınırlılıkları oluşu doğanın bir denge oluşturma ve varlığını genişletip yayma açısından çok önemli görünmektedir.

Doğa içindeki türlerin sınırlandırması

* Çoğalan türün kendi içinde kendini sınırlandırılması. Bu türün kendi içinde ayrı mekanlara ayrılması ve beslenme yetilerinin değişimiyle kendi türlerine yönelik sınırlama potansiyellerinin oluşumu örnek verilebilir.

* Çoğalan türün doğaya bıraktığı atıkların ve yaşamı biten üyelerin doğaya dönüşümü aşamasında ortaya çıkan yeni türler tarafından sınırlandırılmaya doğru ilerlediği görülmektedir.

* Mekanın bir çok canlı tarafından doldurulması, karşılaşmalar ve sıkışıklık ile farklı türlerin birbirine zararlı olma olasılığının artması. Amazon ve diğer büyük ormanlar örnek olabilir. 

* Çoğalan türlerin etkileri sonucunda iklimsel değişimlerin meydana gelmesi ve söz konusu türün çoğalması da durma yoluna veya türün farklı mekanlarda ve şartlarda değişime uğrayarak aynı türün çoğalmasını önleme şekline dönüşür. 

İnsanlığa özgü özellikler son iki bölüme aittir. Türümüzün çoğalması ile mekanda çok yer kaplayarak bize zararlı olabilecek virüslerle temas zorunluğu oluşması. Farklı mekanlardaki türümüzün kendi içindeki hakimiyet ve yönetim çabası uluslar arası tür farklılığı iddiası ile ortaya çıkmaktadır. İnsan türü kendi türü içinde farklı tür ve özellikleri iddiasından dolayı rekabet ve hakimiyet olgusunu tarihi içinde zihinsel yapı olarak oluşturmuş ve taşımıştır. Türün çoğalmasının getirdiği yönetim, kaynak ve görev paylaşımı konularında sınırlı sayıdaki kesimin olanakları için mücadele vardır. İnsanlık tarihi bu olaylarla doludur. İnsanlığın bir tür olduğu kabul edildiği halde kalabalık olması nedeniyle yönetim, kaynak ve görev paylaşımının tüm türe özgü uygulanabilir özelliğinin keşfedilememesi veya keşfedilmek istenmemesi, engellemesi nedenleriyle insanlık kendisini doğa ilkelerinin gizli baskısı yolu ile savaşarak sınırlandırmaya yönelmektedir. Yani kolay yolu seçmekte zor olan kalabalık türün nasıl barış içinde olabileceğine odaklanamamaktadır. Doğa bu konuda kolaylaştırıcı değil kendi ilkesi açısından zorlaştırıcıdır.   

Görüldüğü gibi evrim olgusu doğa ideal varlık ilkelerinin bir parçası konumunda olup doğanın gelişimi, çeşitlenmesi, farklılaşması, türlerin miktarının sınırlandırılması, yayılması, ilerlemesi gibi kendine has özelliklerinin bir kısmını içinde barındırmaktadır. Dolayısı ile evrim olgusu doğanın evren ilkel işleyiş ilkelerine karşı kendi üzerinde geliştirdiği bir araç, yöntemdir.

Türler arasındaki birbirini sınırlama amacı doğanın ideal varlık ilkesinde evrenin temel ilkeleri işleyiş sınırlaması ve yok edici özelliğine karşılık gelmektedir. Bir olay çok anlam. Tikel anlamda av-avcı olgusu türün kendini var etme mücadelesi iken üst anlamda tür sınırlandırma hareketidir. Doğa ideal varlık biçimi için bu olgu kendi içinde bir denge ve evrensel işleyiş ilkelerine karşı savunma arayışlarıdır.

Doğa'nın korunma ve savunma geliştirmek zorunda olduğu evrensel işleyiş ilkeleri

* Canlının, sıcaklık ve soğukluk miktarlarına karşı korunması, değişimi, uyumu ve onu kendine göre dengeleyip etkilemesi (kendine uyumlu hale getirip sabitlemeye çalışması )

*  Canlının, madde, enerjinin birbirlerine ve canlıya uyguladığı çarpışma, birleşme, parçalanma gibi hareket şekil ve oluşumlardan koruması

Aslında sıcaklık ve soğukluk değişimlerinin madde ve enerjinin birbirine uyguladığı tüm etkileşimlerin kaynağı ve temelinde yer aldığını düşünebiliriz.

Doğa'nın evrende madde ve enerji ile olan zorunlulukları

* Canlı, evren içinde yönlülük, madde ve enerjiye bağlılık, tutunma zorunluluğundadır (Havada belli bir alanda çok yönlü hareket edebilen sinekler, üreme için kur yapma hareketi olarak zorunlu hale gelen bu uçuş şekillerini yönetebilmek için göz miktarlarını çok sayıda çoğaltma yoluna gitmişlerdir, tabi ki arılarda her yöne uçuş olanağı için aynı yöntemi geliştirmişlerdir, pilotların da bir çok kameralı başlık taşımaları uçak veya uzay gemisini her yönde rahatça kullanmalarını sağlayabilir).

* Canlı, madde ve enerjiyi kullanma, beslenme, birliktelikte bulunma zorunluluğundadır. Bu olgu canlının madde ve enerjiyi kendinde taşıması, dolayısı ile varlık oluşma temelinin onlara dayandığı bilgisi ortaya çıkmaktadır.

Zaman, mekan ve hareket şekillerinin canlı ve evrensel işleyiş ilkelerinde görünümleri

* Enerji ve madde zaman ve mekan olarak canlı öncesi oluşmuş bir aşama olarak görünmektedir.

* Evrende madde ve enerji hareketi oluş ilkeleri belli hız ve zamanlarda oluşmaktadır. Enerji ve madde miktarı aynı kaldığı tahmini veya çok yavaş değişime uğrayarak artış gösterdiği düşüne bilinir. Canlıda ise uygun şartların oluşması ile çoğalma ve büyüme hızı madde ve enerji işleyiş ilkelerine göre çok hızlı ve büyük oranlara çıkabilme potansiyeli bulunmaktadır. Canlı için adeta madde ve enerji üretim ve depolama varlığı da denilebilir bir izlenim olarak.


..............

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...