09.09.2022 Cuma 18:00 -23:00
Bu gün İzmir'in kurtuluş günü Gündoğdu meydanında yüz binlerce (2 milyon kişi, bu yüzyılın etkinlik için toplanma ilk rekoru) kişinin katılımı ile kutlandı. Tarkan konseri ile de geceye renk kattı.
Ressam bir arkadaşımla bu büyük etkinliğe katıldık. Kalabalıklarla birlikte Konak'tan Gündoğdu meydanına doğru yürüyüşe geçtik. İnsan seli ile birlikte akıyorduk adeta.
Bu kalabalıklar mutlu bir gün için bir araya gelmişti ve herkesin yüzü gülüyordu. Çocuklar çok neşeli konuşuyor ve heyecanları ses tonlarından belli oluyordu. Gençler ve yetişkinler ise keyifli ve sakin olarak aile, arkadaş grupları halinde yürüyorlardı. Yüzlerinde üzgün, öfkeli ve çok ciddiyetten kasılmış, asık gibi olumsuz ifadeler görünmüyordu. Her yüzde sakin, keyifli ve neşeli ifadeler hakimdi. Bu hal toplumun pozitif gizli ve büyük gücü idi. Ben ve arkadaşım tüm yorgunluğumuza rağmen bu toplumun gizli ve büyük gücün enerjisini hissediyor ve alıyorduk beden ve zihnimizle.
Toplum temsilinde büyük kitle halinde insanlar belli bir amaç ve hedefle bir araya gelmişler, bu mekanlarda yürümekteydiler. Ben ve arkadaşım da bu kitlenin içinde, yanında ilerliyorduk. Tümümüzde toplum barışı hakimdi. Bedensel ve sözsel sataşma, öfke, üzüntü, korku gibi ara duygulara izin verilmiyordu. Burada tamamlanmış duygular hakimdi. Neşe, keyifli olma ve sakinlik halleri.
Kent varlığının oluşma ve temellerinin herkesçe bilinmesinin verdiği ortak anlayış ile toplum birlikteliğinin mutluluğu herkesi sarmış halde yürüyorduk hep birlikte.
Bu duygulara merak eşlik ediyordu. Başka insanları görme merakı. Paylaşılan, kentimizde yaşayan diğer insanların nasıl olduğuna duyulan meraktı bu. Kadınlı erkekli giyim şekilleri, bedenleri, sosyo - ekonomik ve kültürel çeşitlilikleri merak konularıydı.
O kalabalıkta her kesimden insan bulunmaktaydı. Hepsi de pırıl pırıldılar. Temiz ve düzenli giyinmişlerdi. Yürürken bir uyum ve düzen içinde ilerliyorlardı. Gür, berrak ve serin akan bir nehir (insan nehri) gibiydiler.
Cumhuriyet meydanında bir kafenin ikinci katında locaya oturduk. Pasta ve çay eşliğinde kalabalığı ve gösteri uçaklarını izledik. Telefon kamerası ile kayıt altına aldık ve fotoğraflar çektik.
Bir saat oturduktan sonra hava kararması ile Gündoğdu Meydanı'na doğru yürümeye devam ettik kalabalıkla beraber. Biz kalabalık halinde giderken, geri dönen kalabalıklarla da karşılaştık. Bu yürüyüş çok yoğun ve yorucu idi. Fakat o an heyecandan farkına varamıyorduk. Kalabalıktan kişilerle çarpışmamak ve önce yan yana sonra önlü arkalı sıralı yürüdüğümüz arkadaşımla birbirimizden ayrılmamak için çok gayret sarf ederek yürüyorduk.
Göz ve kulağımız çok çalışıyor, iskelet ve kaslarımız yürüme sırasında dengede kalmak için çok çaba sarf ediyordu. Nefes alma zorluğu çektik. Bu kalabalık ortamda oksijen tüketilmiş ve karbondioksit hakim olmaya başlamıştı. Böylelikle yürürken yorgunluk hissetmeye ve baş ağrısı duymaya başladık. Kalabalığın beden sıcaklığı ortamı kaplamış ısıyı arttırmıştı. Kalabalıkla giderken bazı kişilerle kısa ve hafif çarpışmalar da yaşıyor ve bu hal yorgunluğumuzu arttırıyordu dengede durmamızı zorlaştırır hale getiriyordu.
Yorulmuş, fakat bir çok mutluluğu bir arada yaşamış olarak kentimizin 100. yıl gününü kutlama büyük etkinliğine katılmış ve bir çok ilham alma olanağımız olmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder