Türkiye Küreselleşirken

Türkiye Küreselleşirken
Ülkemizde, kitlelerin aynı sözlerin söyleyene göre farklılaşmasını görüyoruz.

4 Aralık 2022 Pazar

Yaşam, Kozmoloji ve Matematik

Biz canlılar yaşamı temsil ederken, kozmolojinin içinde yaşıyoruz. 

Kozmolojinin işleyiş ilkeleri bulunmaktadır.

Kozmoloji, enerji ve madde şekillerinde ısı etkileriyle sürekli birbirine dönüşen bir hareket halinde ve belli hızlarda bulunmaktadır.

Yaşamı kozmolojinin içinde ne durumda olduğunu basitçe tarif edebilmek için ;

Büyük çölde küçük bir vaha, okyanusta küçük bir ada, sık ve büyük bir ormanda küçük bir açık alan.

Canlılığın ilk ortaya çıktığı ana gidelim. 

Nasıl ortaya çıktığına dair bilgiler kadim bilgilerde bulunmakla birlikte, bu günkü konumuzda ilk canlının ortaya çıkmasında kozmoloji karşısındaki ne halde olduğudur. 

İlk canlıların ilk mücadeleleri kozmolojik etkilere karşı öncelikle korunma, sonra bu etkileri kendi varlığına olumlu etkiler haline dönüştürme çabaları olmuş olabilir. 

Hücresel halde iken ilk kaynakları kozmolojik madde ve enerji idi. 

Belli boyutta, mekanda ve harekette idiler. 

Atomlardan hücreye dönüşmüşler, kozmolojiye karşı kendi sınırlarını oluşturmuşlardı. 

Kozmolojinin çarpışma, bölünme, yüksek ısı ve düşük ısı etkilerine karşı birleşme özelliğini kazanmışlardı.


Soğuk canlıları birleştirir


Kozmolojinin işleyişin ana hatları ile ;

Madde ve enerjinin

Birleşme, bölünme, çarpışma, dağılma

Isı seviyelerinin değişimi ve hız olguları temel işleyişinin unsurları olarak görülmektedir. 

Matematik temellerinin de bu olguların temsilinde oluşturulması gerektiği için tarih boyunca öyle oluşturulmuştur. 

İster günlük yaşam ihtiyacı için olsun, isterse de düşünürlerce de bilgiler ile keşfedilmiş olsun. 

Matematik bilgisi insanlık tarihi boyunca biriktirilerek ve eklenerek gelişmiştir. 

Bilimin dili olması yönünden de önemli bir olgudur. 

Günümüzdeki matematik bilginin sınırlarını bilememekle birlikte hangi mantıkla ilerlemesi ve gelişmesi gerektiği hakkında yukarıdaki bilgiler ışığında fikirler ileri sürebiliriz. 

Matematik dilinde olması gereken keşfedilen kozmolojik işleyiş ilkelerin tümüdür. 

Dolayısı ile matematik bilgileri tüm kozmolojik ilke ve prensiplerini içinde barındırmalı, eksikse onu tamamlamalıdır. 

Tekrar ele alırsak : 

Isının en yüksekten ve en düşük haline kadar tüm aşamalarını tasvir edebilmelidir.

Madde ve enerjinin ;

Düzenli parçalanma (Bölünme), 

Düzensiz parçalanma (Olasılıklı Bölünme, Bölünme olasılıkları ), 

Düzenli birleşme (Toplama), 

Düzensiz birleşme ( Olasılıklı Toplanma, Toplanma Olasılıkları),

Düzenli çarpışma (Çarpma işlemi)

Düzensiz çarpma ( Olasılıklı çarpma, Çarpma olasılıkları)

Düzenli ayrılma ( Çıkarma)

Düzensiz ayrılma ( Olasılıklı Çıkarma, Çıkarma Olasılıkları)

Isının ve hızın yukarıdaki madde ve enerji oluş hallerine etkilerini, ilkeleri ile birleştirmeli ve birlikteliğinde ve sürekliliğinde etkileşimlerini, değişimlerini ve gelişimlerini matematik dili ile ortaya çıkarabilmelidir.

Burada parçalanma ile ayrılma birbirine benzer gibi görülmektedir. 

Parçalanmayı genellikle çarpışmadan sonra ve onun etkisi ile tanımladığımız için bölünme, bölme işlemine uygulandığı, 

 Ayrılmayı ise önce birleştirilmiş ve sonra ayırılmış olgusuna dayanarak çıkarma işlemine uygulandığını  tahmin edebiliriz. 

Dolayısı ile bir maddenin veya enerjinin bütün halinde iken bütünlüğünü koruyamaması parçalanma olurken iken, birleşmiş halinden bir ısı, bir hareketin etkisi ile ayrılması dikkate alınmıştır. Yoksa değil mi ?

Matematiğin temellerini üçe ayırmamız gerekmektedir. 

1. Saf kozmolojide bulunan ve onun temel işleyişinin keşfedilmesi ve matematiğe dönüştürülmesi. Bu temel de insan veya başka canlı faktörünü dışarda veya etkisiz olarak ele almak gerekmektedir. Kozmolojik matematik, Nesnel Matematik ancak böyle olabilir.

2. Kozmolojik olgulara karşı insan veya canlının etkileri sonrası oluşan işleyişinin matematik bilgileri. Bu matematik bilgisi canlı ile kozmolojinin etkileşiminin ortaya çıkardığı matematik bilgisi olacaktır.

3. Kozmolojik Matematik veya Nesnel Matematik ile Biyo-Matematik ( 2. şıka isim olarak) ilkelerinin birbiri ile uyumunu, birleşebilmesini, doğa ve kozmolojideki gözlemlerimizle bir olmasını sağlayan kalıcı ve sürekli olabilecek, her yeni bilgilerin bu matematikte karşılığının bulunduğu veya mantıklı eklemeler ile devam edeceği bir matematik yapılmalı ve onun oluşmasıyla hem kozmoloji bilimleri hem de canlı ve insan bilimlerinin gelişmesi sağlanabilmelidir. Bu oluşan matematiğe " Her şeyin Matematiği " " Evren Matematiği " " Bütünsel Matematik " " Varlık Matematiği " isimler gibi bunu bulabileceklerin tercihinde yeni isimler verilebilir.

Bu konulardaki teorilerimiz matematikte varsa, mevcut ise  matematik bir icat değil, bir keşiftir diyebiliriz. 

Eğer yok ise ve yapılamaz ise matematik insan yaşamasının faydasına bir icattır ve kozmolojiyi ve yaşamı tam anlamıyla açıklamaya yetmez ve yetmeyecektir diyebiliriz. 

Bu da insan akıl sınırını belirlememizi sağlayacaktır en azından. Şu an ki akıl sınırımız bedenimizin olanaklarının çok üstünde olduğu bir gerçektir. 

Fakat akıl sınırımızın gelişmesi için bedenimizin zamana ve mekana karşı sınırında madde ve enerjiye yükleme çabasına girmekteyiz, yapay zeka ve benzeri teknolojik araçlar ile.

Bakteri ve mantarlar, canlılığın (doğanın), evrende oluşma ve var olma aşamaları iken, bitki ve insan kozmolojiyi, canlılığın faydasına dönüştürme ve onu kullanma aşamalarında ilerlemektedirler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

     Ülkemizin kuruluş ve gelişme planları uluslar arası küresel gelişmiş bir ülke olmak, vatandaşları ile refah ve insanca yaşama idealinde...