Türkiye Küreselleşirken

Türkiye Küreselleşirken
Ülkemizde, kitlelerin aynı sözlerin söyleyene göre farklılaşmasını görüyoruz.

15 Aralık 2022 Perşembe

Filozofların (Düşünürlerin) Alet Çantası

 1.Diyalektik düşünme Tarzı;

Bilinen sav veya bilgileri sorgulama sırasında karşı savlar ileri sürülür. Mevcut kabul edilen tüm bilgilerin kaynağına doğru araştırarak, kaynaktan son hallerine gelerek, kaynağı ile son halleri arasındaki değişimi ve gelişimleri değerlendirmek, Kaynaktan gelen bilgilerin ilerleme sürecinin nasıl olduğunu araştırmak ve değerlendirmek. ilk ve son hal arasında nasıl oluşup geliştiğini, değiştiğini, dönüştüğünü saptamak ve eksik bilgilerin neler olabileceğine dair sav ve fikirler üretmek. Diyalektik düşünme tarzını daha fazla anlatmak için basite indirmek çalışması yapmam gerekmekte. Bu da başlı başına bir kitap da olabilir.

2.Tümelden tikele ilerleyerek düşünme tarzı;

Tümel fikirler için önce bilgi birikimi gereklidir. Her konuda edinilen bilgileri düşünür anlamak ve kategori, küme, istatistik şeklinde zihinde düzenler. Bu düzenleme düşünürün bilgilere hakimiyetini ve onların üstünde düşünme olanağı verir. Belli birikime ulaşınca tümel bilgini ortaya çıkma hali kadim sorular ile olur. Hiç eskimeyen cevaplarının çok olduğu fakat kesinliği ve her dönemde kendilerini koruyamayan cevapların sorularının tekrarlarında tümele ait yeni cevaplar ortaya çıkar düşünürün zihinde.  Tümel cevaplar ortaya koyan düşünür artık tümeldeki cevapların doğrulunu araştırmak için tümelden tikele doğru bir zihinsel ve düşünsel yolculuğa çıkar. Bu felsefe yolculuğu ömür boyu da sürebilecektir. Düşünceleri ile gerçek güncel hayatın, yaşamın ortaya koyduğu bilgiler ile tümele ait cevaplarının bilgilerini karşılaştırmaya sürekli devam edecektir.

3.Bilinçli olma ve yaşama düşüncesi;

Düşünür yaşadığı hayat ve evren hakkında kendine ait fikirler, tezler, teoriler, tümele ait cevaplar geliştirmiş bir kişi olduğu için artık onun için yaşamı sırasında ne karşılaşırsa karşılaşsın hep önüne gelecek olan yaşamın yani varlığın kendisi ve bilgisi olarak algıda seçici olacak ve bildiğine rahat bilmediğine ve sorun olarak karşılaştığına da dikkat edecektir. Bilgilerden yeni bilgilere ilerleme olanağını değerlendirecektir. Kendi davranış ve amaçlarının kaynağını her zaman sorgulayacak ve bilinçdışı hareketlerinin yaşamında azalmasını sağlayacak. Her doğru düşüncesi ve eylemi ile artık geçmişte kalmayacak günlük hayatın ilerleme şekli ile birlikte düşünce ve bilgileri gelişecektir. Bilincinin varlık ve bilgisinden her zaman az ve sınırlı olma bilincinde olacaktır. Bilebilme ve öğrenebilme sınırlarını da fark edecektir. Etki edebileceği, edemeyeceği alan ve konularda, kendi yaşama ve çevresi ile olan ilişkilerin nasıl şekillenmesi gerektiğini de bilecek ve karar verecektir. Kaçınamayacağı kaza ve belaya karşı her zaman hazırlıklı olma hali yaşam trafiğindeki hızını, yönünü seçmede dikkat etmesi gerektiğinin bilincinde olacaktır. İnsanlığın ideal olarak sunduğu başarılara değil sorunları azaltıcı ve ortaya çıkmasında önleyici bir bilinç geliştirmeyi yeğleyecektir. Hayalleri olmasına rağmen gerçeklik ile sürekli bir kontrol edici yanı onu sakinliğe ve mütevaziliğe sevk edecektir.

4.Vicdan veya toplumsal vefa duygusunun düşüncelere referans verme gücünü kullanması;

 Düşünür bilgi de tarafını seçmiştir. Bu tarafı olduğu olgular Doğa, canlılık ve tür olarak insanlıktır. Kendisi bir insandır ve zihnini özelliği onu diğer canlılardan farklı kılmaktadır. Doğanın bilinmeyen kendisinden daha iyi ve fazla düşünme ve zihin olgusunun olabilme olasılığını her zaman açık tutar. Düşünür, zihni ve düşünceleri ile türünün bir numarası olduğunu veya en akıllı, zeki ve bilgili insanı olduğu tezinde olamaz. Varlık ve bilgisinin insan türünün üstünde olduğu bir doğa ve evrende insan türündeki zeka, akıl ve bilgi ancak insanların tümüyle birleşik ve yardımlaşarak ilerleyebileceği tezindedir. Her insana ve her zihne ihtiyaç vardır. İnsan türünün canlılık içindeki yerini koruması olasılığı ve olanaklılığı bunu zorunlu kılmaktadır. Düşünür, vicdanın gerektirdiği çevresine, toplumuna ve tüm küresel insanlığa yani türünden aldığı tüm değerlerin kendine yeter bilgisinde olan kişidir. Kendi düşüncesi ve yaşamı bu bilgiler ile zıtlık içermez. O nedenle düşünürün vicdanı rahat halde düşünceleri gelişme gösterir. Hataları var ise onları fark eder ve telafisini, çözümünü bulur. Bir düşünürün vicdanı her zaman rahat ve huzurlu olacaktır. Çevresindeki bir çok kişinin düşünür davranışındaki hataları olduğunu düşünmesini engellemeye çalışamaz. Düşünürün düşünce, söz ve davranışlarında derinlik vardır. Çevresindeki kişiler güncel moda amaç, söz ve davranış içinde oldukları için düşünürün modaya değil tarihsel olgulara göre davrandığını ilerleyen zamanda anlayabileceklerdir. O an düşünüre neden öyle davrandığını soru olarak yöneltirler ise düşünürün gerekçe ve amaçlarını anlatması halinde bile kabul etmeyebilecek ve anlamayabilecekleridir. Düşünüre tekrar sorduklarında hep aynı cevabı alacaklardır. Fakat cevaplar hakkında bilgi ve tecrübe birikimi gerektiği için uzun düşünemeyecekleridir. Çünkü cevapların altında derin bir tarihi ve insanlık tecrübesi bulunmaktadır. 

Düşünür bazen hata yapar ve çevresindeki bilge gibi konuşup analiz yapan bireyleri fark eder ve onların bu söz ve davranışının doğru olduğunu fark ederse kabul eder, saygı duyar ve takdir eder. Çünkü görgü, adap ve gelenek gibi tarihi konularda düşünürün bilmediği çevresinin bildiği ve en uygun nasıl düşünülmesi ve davranılmasının gerektiği bilgisi de onlarda olduğu için. Düşünür doğru düşünce ve eylemleri öğrenme sürecini yaşar belli bir zamanda olsa. Düşünürün diğerlerinden farklı doğru düşünceleri ve eylemlerini zorla çevresine sunmaz, hataları olursa çevresindeki doğruları hızla kabule hazır olarak alır ve kullanır. Düşünürün çevresiyle uyumlu olması onun fikirlerinin testini yapması yönünden de gerekli, yeni fikirler oluşma aşamalarında delirmek ile dahi olmak arasındaki denge olarak çevresini ve toplumu referans olarak alması yönünden de önemlidir. Düşünür çevresinden ve toplumdan aldığını onlara sunmak amacındadır. O nedenle çevresi ve toplumla aynı düzeyde olmalı ve yaşamalıdır. Düşünürün düşünmekte olduğu bir çok fikir ve düşünce yarım halde durmakta ve tamamlamayı beklemektedir. Bu tamamlamayı bekleyen fikir ve düşünceler iletişime girdiği diğer insan fikir ve düşünceleri ile tamamlanma sürecine girme olasılığı bulunmaktadır. Hatta düşünürün bazı konulardaki yanlış düşünüş ve fikirlerini de ortaya çıkarabilir. Bu ortaya çıkışları düşünürde fark edebilir karşısındaki kişi de fark edebilir. Buradaki fark düşünür fikirlerinde ilerlemeye devam eder, karşısındaki kişi o an doğru ve gerçek fikirle yüzleşir ve sonra unutur, çünkü günlük yaşam gündemi o kişiye gerçeği ortaya çıkarsa bile devam özgürlüğü vermez. Fakat düşünürde bu özgürlük vardır, özgürlüğü kendi içinde bilinçli olarak oluşturmuştur ve  o devam edecektir. Bir çok nedenle düşünür düşünce ve eylem olarak normal bir bireye yakın gibi görünmeli ve davranmalıdır. Düşüncelerinde belli bir aşamaya geldiği halde onu anlayacak kişilerin azlığından şikayet etmemeli ve düşünce yolunda yürümeye devam etmelidir.    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

     Ülkemizin kuruluş ve gelişme planları uluslar arası küresel gelişmiş bir ülke olmak, vatandaşları ile refah ve insanca yaşama idealinde...