10 Mart 2023 Cuma

İnsan ve Doğa İlişkileri - 13

İnsanın Akıllanması Süreci

İnsanlık tarihi boyunca toplumların yönetiminde yönetici aile sürekliliği doğal gelişime zıt ve ters bir eylemler zinciri olmuştur.

 İnsanın doğal gelişime karşı zıt ve ters eylemlerde olması onun kendi tarihini oluşturmasında zorunlu bir hal gibi görünmektedir. 

Zaman ilerleyip de insanlığın gelişimi ile bu zıtlık ve ters hareketin sürekli ve kalıcılığı açısından doğal akışına yönelmesi de ayrı bir zorunluluğu beraberinde taşımaktadır. Dolayısı ile insanın doğal süreçteki kendi olgusunu yaratması için doğal süreçten çıkması ve doğaya rağmen var olması gerekmekte idi. Bu nedenle insanlığın ilk aşamaları günümüzden bakışla çok bencilce ve kendi gerçekliğinde çok zalimce bir tutum içinde olduğunu görebiliriz. 

Çevresindeki her türlü canlı ve cansıza karşı eylem olasılıklarını denemiş ve bu hareketinde doğal sürece hiç uymayan eylemleri uygulamış ve diğer insan ve canlılar açısından da uygulanmaya tabi olmuştur. Doğada bu durum tam bir delilik olarak görülebilecek eylemler olarak tanımlanabilir. Ya da çıldırmışlık hali de denilebilir. Çünkü doğada bir canlının var olma temeli içindeki hazır olan ve doğuştan getirdiği canlılık eylemde bulunma ve onları geliştirme yetileridir. İnsanda ise bu yeni ve çılgın sayılabilecek yetileri nesilden nesile aktama hali genetikten değil bizzat yaşarken göstererek, örnek yaşantılar ile aktarması doğada olmayan bir özellikti. Bu doğaya kattığı yeni özellik genetik üstü öğretme ve iletme özelliği elbette onun zihinsel aktivitelerinin çalışmaya başlamasıyla olanaklı olmuştu. 

İşte günümüze kadar ki insanlığın tarihsel çılgınlığı ve delirmişliğini sakin ve düzenli zamanlar olan bu zamanlarda anlayabiliyoruz. 

Bunu anlayabiliyorsak şu an eski ve zorunlu zıtlık ve ters eylemlere karşı da önlemler alabileceğimizi ve doğadaki gerçek görevimiz ve varlık nedenimizi de bulmaya yaklaşıyoruz demektir. 

Tür olarak artık doğal sürece dönüş son halimizle de sürekliliğimizi devam ettirme yoluna girebileceğimizi görmekteyiz. Tarihsel insan zihni yetersizlikleri ve çılgınlıklarının da sonuna doğru geldiğimizin bilincine ulaşabilmeliyiz. 

Tarihsel aile yöneticiliğinin dar alanından geniş toplum içinden çıkacak yeni yönetime katılma olasılıkları doğal ilkelerine doğru ilerlediğimizin göstergesidir. 

(Yazıya ait fikirlerin oluşma kaynağı : Roman Empire dizisi Netflix)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...