Felsefe İlham Yürüyüşleri -5
Azizim ve bilge insan Recep beyle yine bir felsefe ilham gezisi gerçekleştirdik bugün.
Göztepe köprüsünde başlayan yürüyüşümüz, kent orman ve incir altı gidip gelme şeklinde tamamlandı.
Kent ormanından geçerek Serkan Hamza restoranında mola verdik. Sonra Özdilek oteli safahat kafe'de çay molası verdik.Bu gezimizde varlığa bakışımızda toplum içindeki bireylerin ilişkilerine mercek tuttuk. Bulunduğumuz mekanlarda kadınların toplum içinde ilgi çekici ve beğenilir olma kaygılarına, erkeklerin ise güç istenci kaygılarına tanık olduk. Bu kaygılar doğanın bize yüklediği temel güdüler olduğunu insan olarak bu temel güdülerin üstüne yeni ve son hallerimize yakışan ruh ve beden sağlığında, yaşama sevinci ve bilinci içinde olma hallerini yüklememizin gerektiğini saptadık. Toplum içinde hala doğanın içindeymiş gibi davranmamız bilinçaltımızda biriktirdiğimiz daha bir çok tutum ve tutunmalarımız olduğunu işaret etmekteydi. İnsandaki bilinçlenme hali bu temel dürtülerin etkilerini fark ederek, onunla yetinmeyip üstüne yeni tavır ve edimleri inşa etmemizin gerekli olduğu saptamasına vardık.
Toplumdaki bireyin aynı mekanlarda bulunma sırasında temel dürtü olan "saldır veya kaç" ikileminden modern insanın diğerlerine güvenme ve inanma tutumunu geliştirmesi üzerine daha da artı özellikler yüklemesi gerektiğini fark ettik. Toplumda birey ve grupların bir arada olma barışı sağlanmıştı fakat bu yeterli değildi. Güvende olmanın ve kendisini toplumun doğal bir parçası olduğunun bilincinde ulaşarak, kendini diğerleri ile kıyasta herkese hakkını verebilme ve çeşitliliğin kabulüne ulaşması gerekiyordu. Küçümseme veya imrenme ikiliğinden çıkmalı, yabancı veya tanıdık tavrına da tutunmaması gerekmekte idi.
Yürüyüşümüzü Göztepe Köprüsünde tamamladık.Güneş batarken Göztepe köprüsündeydik.
Günün sözü olarak " Devletin adaleti, halkın gönüllü şükretmesidir." diyerek. " Devletin dini adalettir" tarihi özdeyişinden aldığımız ilhamı ortaya çıkardık.
Günün sözü olarak " Devletin adaleti, halkın gönüllü şükretmesidir." diyerek. " Devletin dini adalettir" tarihi özdeyişinden aldığımız ilhamı ortaya çıkardık.
Neşen bol olsun, Azizim bilge Recep bey.
Felsefe ilham gezimizi batan güneş ile Göztepe köprüsünde tamamladık.
İnsana doğada yeni bakış açımızı " Bilinçli canlı" olarak yeni tanımını getirmekteyiz felsefemiz ile.
Her insanın bilincini kullanma ve geliştirme olanağı bulunmaktadır. Fakat büyüme, gelişme ve yaşama tercihi olarak bu özelliğini en üst düzeyde kullanma veya kullanmama seçeneği de bulunmaktadır. Her birey mutlu ve iyi yaşamak istiyorsa tek yapması gerekenin bilincini elinden geldiği kadar kullanması gerekmektedir. Bilincini kullandığı kadar mutlu ve iyi yaşama olasılığı oluşacaktır. Şartlara bağlı yaşama şekilleri artık geride kalmalıdır. İhtiyaçlar tablosu önyargısı aşılmalıdır. Ertelemeler ve şartlara bağlamalar ancak bilinçlenmeyi geciktirmeye neden olurlar.
Şu an ve o yerde hemen varlık ve ben algısında birey bilinçlenmenin yollarını aramalıdır. Tabi ki bu çabalar hiç de kolay ve hızlı olmayacağı ortadadır. Biz düşünürler bu olayın nasıl hızlı ve kolay olabileceğini araştırmaktayız hala.
Varlığa bakışımız, bilincimizi geliştirmemiz ile birlikte genişlemekte ve görmek, anlam vermek, bilgileri birbirine bağlamak kolaylaşmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder