Diyalektik düşünce felsefemizde şöyle oluşmaktadır.
Tez beden(madde) Antitez akıl(düşünce) Sentez olan ruh ise tez ile antitezin birleşme anında ortaya çıkmaktadır. Varlık tez, bilgi antitez canlılık, düşünce yani ruh şeklindedir. Haliyle sırasıyla
tez+Antitez= Sentez
Beden (Madde, enerji) + akıl(bilgi) = Ruh (canlılık)
Madde ( beden, mekan, dünya, evren) + Akıl (düşünce, fikir, anlam vb.) = Ruh (canlılık)
Canlı, madde ve enerjiyi kullanarak kendi bedeninin oluşumu için hücrelerinde bilgi(dna) taşıyarak gelişimini sürdürmüştür.
Madde+ enerji= canlı canlı+akıl(düşünme)= insan
İnsan dışında tüm canlılarda akıl bedenin varlığı amacıyla şekillenmesini sürdürmüştür. Yani bedensel düşünme(içsel refleks) gerçekleştirirler. Böylelikle yaşadığı ortamlarda bedenin doğaya uyumunu sağlarlar. İnsanda ise akıl önce bedenin hizmetinde iken yani bedensel düşünürken araç(madde) kullanma ve toplumsallaşma gereği aklın beden için var olma sınırını geçmiş artı değerler oluşturmuştur. Beden aklın bu değerler oluşturmasını yatsımamış kabul etmiştir. Vahşi ortamdaki çaresiz olan beden aklın gelişmesiyle rahat ve daha huzurlu bir ortam oluşturmuştur. Aristoteles ruh hakkındaki benzer yorumları olup şimdiki bilginin çokluğu nedeniyle daha net bir biçimde açıklayabilme olanağına sahip olmaktayız.
Ruhun ölümsüzlüğü canlının bedeni ve aklı arasındaki iletişimin sürekliliğinin göstergesidir. Bu ruh tüm canlılarda bulunan fakat insanda bilince ulaşmış, oluşmuş son halindedir. Canlılık ve insanlık var olduğu sürece ruhta var olacaktır. Bireyler doğumdan sonra içlerinde var olan ruha insanlıktan aldıkları bilgilerle ruhun bilinçli olma halini, ölürken de bütüne bir iz bırakarak, bütünden bir parça kopma olarak ayrıldığını tesellisinde bulunabiliriz.
Bitkiler, otçullar ve Etçiller
Önce hangisi vardı? Bitkiler mi ? Otçullar mı ? Etçiller mi ?
Bitkiler.
Bitkilerin aklını taşıyan beyni nerededir ?
Bitkilerin beyni neden oluşmamıştır ?
Bitkilerin aklı diğer hareketli canlılar gibi özerklik aşamasına geçmemiştir. Bedenlerini geliştirecek, büyütecek ve devamını sürdürecek akıl tüm hücrelerinde bulunmaktadır. İhtiyaçları olan yaşamsal bilgi dna'larından başlamak üzere tüm bedenlerinde bulunmaktadır. Rüzgar, basınç, sıcaklık, su, minera, ışık gibi varlığına etki eden etmenleri tüm bedenleriyle hisseder, algılar ve ortama uygun gelişimlerini bedenlerindeki değişiklikleri gerçekleştirirler.
Bilim insanları ilgili bilim dalı olan biyoloji, genetik, antropoloji vb. ile bitkinin nasıl toprağa sabitlendiğini, rüzgarı, basıncı, ısıya karşı nasıl kendini geliştirdiğini, kendi türünden beslenme yolunu seçmeyip de su, hava, mineral ve ısı ile yaşamayı sürdürmeyi başardığını, böcekler, mantarlar, bakteriler ile başlayan yakın ilişkilerin diğer hayvanlarla devam eden uzak ilişkilerin nasıl geliştiğini ve hangi aşamada olduğunu araştırmaları gerekir. Amaç bu iken hala bitkilerin ve hayvanların genetiğini değiştirerek kalabalık nüfusları beslemenin maliyetini düşürülme yollarına gidilmektedir. Kısa zamanda isteğe göre yetiştirilen bitki ve hayvan ürünleri ekonominin olumsuz yönlerinden biridir.
İlk canlılar ister karada ister denizde oluşsun her canlıda akıl, bilgi dna'sında bulunuyordu. Sonraları yaşamın şekillenmesi ve çeşitlenmesi ile birlikte akıl hücrelerden beyinde birikim yaparak beyinde görünür hale özerk olmaya başladı. İnsan ve yaşamı ile son haline geldi.
Bedendeki içsel refleks(içgüdüsel) yani öğrenilmiş tekrar hareketi yine bedende bilgi olarak mevcut iken özne= canlı + obje= maddeyi(araç) varlığını koruma ve sürdürme amacının temel unsuru olarak kullanması sonucu gelişen ve çoğalan türünün devamı için dışsal refleksin artması ve çeşitlenmesiyle beyinde bilgi toplanması, işlenmesi ve kullanılması yönünden günümüzdeki haline gelmiştir.
Canlılık ortak ilkeleri:
1. Her canlı, varlığını oluşturmak, geliştirmek ve sürdürmek temel amacındadır.
2. Canlı varlığını başka maddeden(bitki)( su, mineral ve ısı) alarak sürdüreceğini bilir, başka canlıdan(hayvan ve insan) alarak(av,yetiştirme,üretme) sürdüreceğini öğrenir.
3. Canlı varlığının uzun süreli olmasını kendisinden bir parça, temsil, kopya(üreme) oluşturarak gerçekleştirir.
4. Canlı, madde ve enerjiyi içinde barındıran makro ve mikro evrensel fiziksel ilkelerinden belirli ve olanağı ölçüsünde bağımsız olan ve ona etki etmesi nedeniyle ile de evrene etkin olan varlıktır.
5....
Bedendeki bilgiler doğuştan itibaren hazır bulunurken içsel refleks için insanda, dışsal refleksin oluşması için beynin belli bir gelişim ve bilgi alarak doldurulması gerekmektedir. Beyin bilgisiz değildir bu zamanda içreflekse hizmet için vardır. Ancek dışsal reflekse ait bilgi azlığından ve beyin hücrelerin bilgi alacak kapasitesine gelemediğinden yeterli değildir. İnsanda dışsal refleksin gelişimi bedenin gelişimiyle devam ederken aynı zamanda beyin dış bilgileri karmaşık olarak alır, bilinç oluşmasa kopyalar.
Çocuklar ve gençlerde o nedenle bedensel bilgi beyinsel bilgiye(akıla) hakimdir. Ondan önceliklidir. Deneyim ve alışkanlık oluşturmak ister. Dış refleksin başlangıcını bedenden yani duyumlarlar yapar. Dokunma, tat, koku, duyma, ses çıkarma, hareket etme vb.
Canlılık, madde ve enerjinin bilgiselleşmiş halidir. Madde ve enerjinin bilinç halidir. Dıştan gelen etkilerden çok içten gelen yönelimleri yani hareket tarzını kendi amacına göre belirlemiş halidir.
Başlangıç olarak hareket etme prensibini kendi belirlemesi anlamı taşımaktadır. Sonraki hareketi dış evrenden gelen etkiye göre şekillendirecektir. İşte canlılık insanda bedensel bilgiden aklın özerk bilgisine evreni anlama ve yorumlama şekline geçerek canlılığın temsili ve bayraktarlığı rolünü oluşturması halidir.
Diğer canlılarla bedensel benzerliğini kaybetmemiş artı evren hakkındaki bilgileri de biriktirir hale gelmiştir.
Bilgi insan için önce merak(korku ve öfke etkisi ile kullanma) sonra güç ve büyü ve en son hali ile onu taşıyıcı, kullanıcıdır. Yapay zeka ve robot teknolojinin altında yatan İnsanın amacı kendi gibi madde ve enerji birlikteliği özerkliğinin(canlılık) taklidini oluşturmaktır. Bunu canlı olmayan ama canlılığın özelliklerini taşıyarak aralıklı süreklilik formundan kesintisiz süreklilik formunun temsilini oluşturmak için yapıyor. Belkide bir insana ait özerk aklın robota veya yapay zekaya devrederek kesintisiz sürekli formunu oluşturma çalışmasının ön hazırlığını yapıyor. Madde ve enerjinin özerkleşmiş olan kendi halinin kalıtım yolu ile değil de kendi kendini üretim aşamasına geçebilir mi sorusunu cevaplamak istiyor. Asıl amaç bu iken yani evreni madde enerji kontrol edilebilir(akıllı madde ve enerji, evrenin canlanması) yapmak iken şimdilik görünen kısmı orduda kullanarak (robot savaşları, yapay zeka savaşları)veya bireysel ve kurumsal hizmet, uzayda ilerlemek, yerleşkeler oluşturmak şeklindedir. Görülen bilgi, görülenin arkasındaki temel görülmeyen bilgi.
Canlılık insanda temsilini almışken duygudaşlığın gelişimi olan vicdan temsilindeki ruhu da temsilini keşfetmiştir. Çünkü insan haricindeki diğer tüm canlılar birbirlerine av, avcı(farklı türler) veya rakip (aynı türler) olarak tavır sergilerler.
İnsanın insana karşılığı ise av ve avcı davranışı sahip olunan değerleri ele geçirme üzerine gelişmiştir. Tarihin başlangıcında bu şekil yağma, savaş, ihanet, hileli planlar, silahlar, sayı çokluğu gibi doğa kanunları dediğimiz tarzda oluşurken günümüzde insani kanunlar düzenlenerek bu olayların tümünü engellenemese bile çoğu düzene girmiştir. Tarihteki köle ile efendi aynı kişilerin farklı görünüşleridir. Yöneten ile yönetilen de aynı kişilerdir. İster tiran olsun, ister bir hükümdar aile, onlar içinden çıktıkları insanlığın birer iyi veya kötü görünüş, tezahür ve temsilcisidirler. Arthur Schopenhauer ve bir çok düşünür canlılığın, insanlığın bütünlüğünü görme ve tanıma fikrinden esinlenmişler olup insanın bireyselliğinde daha fazla düşünce geliştirme eylimine yönelmişlerdir.
Felsefemiz bilgiye önem vermesi açısından aydınlanmaya önem verir. Aydınlanmanın temeli bilgidir.
Evrenseldir, insanlığı ve canlılığı bir bütün olarak ele alması yönünden.
Rekabet ise serbest olmasına karşın hileli şekilleri düzenlenmesi kanunlarda henüz tam yerine oturmamıştır. Kanunda olmayanlarla birlikte kanundan kaçmalar, gizlenenler çokluğu oluşturmaktadır. Bunun nedeni ekonomi konusu başta olmak üzere bireysel yanılgıların daha fazla olmasıdır. Bir de üretim de gizlenen tarzların halklara zarar verildiğinin geç anlaşılması ve kanunun geç düzenlenmesidir.
Devam edeceğim...
Tez beden(madde) Antitez akıl(düşünce) Sentez olan ruh ise tez ile antitezin birleşme anında ortaya çıkmaktadır. Varlık tez, bilgi antitez canlılık, düşünce yani ruh şeklindedir. Haliyle sırasıyla
tez+Antitez= Sentez
Beden (Madde, enerji) + akıl(bilgi) = Ruh (canlılık)
Madde ( beden, mekan, dünya, evren) + Akıl (düşünce, fikir, anlam vb.) = Ruh (canlılık)
Canlı, madde ve enerjiyi kullanarak kendi bedeninin oluşumu için hücrelerinde bilgi(dna) taşıyarak gelişimini sürdürmüştür.
Madde+ enerji= canlı canlı+akıl(düşünme)= insan
İnsan dışında tüm canlılarda akıl bedenin varlığı amacıyla şekillenmesini sürdürmüştür. Yani bedensel düşünme(içsel refleks) gerçekleştirirler. Böylelikle yaşadığı ortamlarda bedenin doğaya uyumunu sağlarlar. İnsanda ise akıl önce bedenin hizmetinde iken yani bedensel düşünürken araç(madde) kullanma ve toplumsallaşma gereği aklın beden için var olma sınırını geçmiş artı değerler oluşturmuştur. Beden aklın bu değerler oluşturmasını yatsımamış kabul etmiştir. Vahşi ortamdaki çaresiz olan beden aklın gelişmesiyle rahat ve daha huzurlu bir ortam oluşturmuştur. Aristoteles ruh hakkındaki benzer yorumları olup şimdiki bilginin çokluğu nedeniyle daha net bir biçimde açıklayabilme olanağına sahip olmaktayız.
Ruhun ölümsüzlüğü canlının bedeni ve aklı arasındaki iletişimin sürekliliğinin göstergesidir. Bu ruh tüm canlılarda bulunan fakat insanda bilince ulaşmış, oluşmuş son halindedir. Canlılık ve insanlık var olduğu sürece ruhta var olacaktır. Bireyler doğumdan sonra içlerinde var olan ruha insanlıktan aldıkları bilgilerle ruhun bilinçli olma halini, ölürken de bütüne bir iz bırakarak, bütünden bir parça kopma olarak ayrıldığını tesellisinde bulunabiliriz.
Bitkiler, otçullar ve Etçiller
Önce hangisi vardı? Bitkiler mi ? Otçullar mı ? Etçiller mi ?
Bitkiler.
Bitkilerin aklını taşıyan beyni nerededir ?
Bitkilerin beyni neden oluşmamıştır ?
Bitkilerin aklı diğer hareketli canlılar gibi özerklik aşamasına geçmemiştir. Bedenlerini geliştirecek, büyütecek ve devamını sürdürecek akıl tüm hücrelerinde bulunmaktadır. İhtiyaçları olan yaşamsal bilgi dna'larından başlamak üzere tüm bedenlerinde bulunmaktadır. Rüzgar, basınç, sıcaklık, su, minera, ışık gibi varlığına etki eden etmenleri tüm bedenleriyle hisseder, algılar ve ortama uygun gelişimlerini bedenlerindeki değişiklikleri gerçekleştirirler.
Bilim insanları ilgili bilim dalı olan biyoloji, genetik, antropoloji vb. ile bitkinin nasıl toprağa sabitlendiğini, rüzgarı, basıncı, ısıya karşı nasıl kendini geliştirdiğini, kendi türünden beslenme yolunu seçmeyip de su, hava, mineral ve ısı ile yaşamayı sürdürmeyi başardığını, böcekler, mantarlar, bakteriler ile başlayan yakın ilişkilerin diğer hayvanlarla devam eden uzak ilişkilerin nasıl geliştiğini ve hangi aşamada olduğunu araştırmaları gerekir. Amaç bu iken hala bitkilerin ve hayvanların genetiğini değiştirerek kalabalık nüfusları beslemenin maliyetini düşürülme yollarına gidilmektedir. Kısa zamanda isteğe göre yetiştirilen bitki ve hayvan ürünleri ekonominin olumsuz yönlerinden biridir.
İlk canlılar ister karada ister denizde oluşsun her canlıda akıl, bilgi dna'sında bulunuyordu. Sonraları yaşamın şekillenmesi ve çeşitlenmesi ile birlikte akıl hücrelerden beyinde birikim yaparak beyinde görünür hale özerk olmaya başladı. İnsan ve yaşamı ile son haline geldi.
Bedendeki içsel refleks(içgüdüsel) yani öğrenilmiş tekrar hareketi yine bedende bilgi olarak mevcut iken özne= canlı + obje= maddeyi(araç) varlığını koruma ve sürdürme amacının temel unsuru olarak kullanması sonucu gelişen ve çoğalan türünün devamı için dışsal refleksin artması ve çeşitlenmesiyle beyinde bilgi toplanması, işlenmesi ve kullanılması yönünden günümüzdeki haline gelmiştir.
Canlılık ortak ilkeleri:
1. Her canlı, varlığını oluşturmak, geliştirmek ve sürdürmek temel amacındadır.
2. Canlı varlığını başka maddeden(bitki)( su, mineral ve ısı) alarak sürdüreceğini bilir, başka canlıdan(hayvan ve insan) alarak(av,yetiştirme,üretme) sürdüreceğini öğrenir.
3. Canlı varlığının uzun süreli olmasını kendisinden bir parça, temsil, kopya(üreme) oluşturarak gerçekleştirir.
4. Canlı, madde ve enerjiyi içinde barındıran makro ve mikro evrensel fiziksel ilkelerinden belirli ve olanağı ölçüsünde bağımsız olan ve ona etki etmesi nedeniyle ile de evrene etkin olan varlıktır.
5....
Bedendeki bilgiler doğuştan itibaren hazır bulunurken içsel refleks için insanda, dışsal refleksin oluşması için beynin belli bir gelişim ve bilgi alarak doldurulması gerekmektedir. Beyin bilgisiz değildir bu zamanda içreflekse hizmet için vardır. Ancek dışsal reflekse ait bilgi azlığından ve beyin hücrelerin bilgi alacak kapasitesine gelemediğinden yeterli değildir. İnsanda dışsal refleksin gelişimi bedenin gelişimiyle devam ederken aynı zamanda beyin dış bilgileri karmaşık olarak alır, bilinç oluşmasa kopyalar.
Çocuklar ve gençlerde o nedenle bedensel bilgi beyinsel bilgiye(akıla) hakimdir. Ondan önceliklidir. Deneyim ve alışkanlık oluşturmak ister. Dış refleksin başlangıcını bedenden yani duyumlarlar yapar. Dokunma, tat, koku, duyma, ses çıkarma, hareket etme vb.
Canlılık, madde ve enerjinin bilgiselleşmiş halidir. Madde ve enerjinin bilinç halidir. Dıştan gelen etkilerden çok içten gelen yönelimleri yani hareket tarzını kendi amacına göre belirlemiş halidir.
Başlangıç olarak hareket etme prensibini kendi belirlemesi anlamı taşımaktadır. Sonraki hareketi dış evrenden gelen etkiye göre şekillendirecektir. İşte canlılık insanda bedensel bilgiden aklın özerk bilgisine evreni anlama ve yorumlama şekline geçerek canlılığın temsili ve bayraktarlığı rolünü oluşturması halidir.
Diğer canlılarla bedensel benzerliğini kaybetmemiş artı evren hakkındaki bilgileri de biriktirir hale gelmiştir.
Bilgi insan için önce merak(korku ve öfke etkisi ile kullanma) sonra güç ve büyü ve en son hali ile onu taşıyıcı, kullanıcıdır. Yapay zeka ve robot teknolojinin altında yatan İnsanın amacı kendi gibi madde ve enerji birlikteliği özerkliğinin(canlılık) taklidini oluşturmaktır. Bunu canlı olmayan ama canlılığın özelliklerini taşıyarak aralıklı süreklilik formundan kesintisiz süreklilik formunun temsilini oluşturmak için yapıyor. Belkide bir insana ait özerk aklın robota veya yapay zekaya devrederek kesintisiz sürekli formunu oluşturma çalışmasının ön hazırlığını yapıyor. Madde ve enerjinin özerkleşmiş olan kendi halinin kalıtım yolu ile değil de kendi kendini üretim aşamasına geçebilir mi sorusunu cevaplamak istiyor. Asıl amaç bu iken yani evreni madde enerji kontrol edilebilir(akıllı madde ve enerji, evrenin canlanması) yapmak iken şimdilik görünen kısmı orduda kullanarak (robot savaşları, yapay zeka savaşları)veya bireysel ve kurumsal hizmet, uzayda ilerlemek, yerleşkeler oluşturmak şeklindedir. Görülen bilgi, görülenin arkasındaki temel görülmeyen bilgi.
Canlılık insanda temsilini almışken duygudaşlığın gelişimi olan vicdan temsilindeki ruhu da temsilini keşfetmiştir. Çünkü insan haricindeki diğer tüm canlılar birbirlerine av, avcı(farklı türler) veya rakip (aynı türler) olarak tavır sergilerler.
İnsanın insana karşılığı ise av ve avcı davranışı sahip olunan değerleri ele geçirme üzerine gelişmiştir. Tarihin başlangıcında bu şekil yağma, savaş, ihanet, hileli planlar, silahlar, sayı çokluğu gibi doğa kanunları dediğimiz tarzda oluşurken günümüzde insani kanunlar düzenlenerek bu olayların tümünü engellenemese bile çoğu düzene girmiştir. Tarihteki köle ile efendi aynı kişilerin farklı görünüşleridir. Yöneten ile yönetilen de aynı kişilerdir. İster tiran olsun, ister bir hükümdar aile, onlar içinden çıktıkları insanlığın birer iyi veya kötü görünüş, tezahür ve temsilcisidirler. Arthur Schopenhauer ve bir çok düşünür canlılığın, insanlığın bütünlüğünü görme ve tanıma fikrinden esinlenmişler olup insanın bireyselliğinde daha fazla düşünce geliştirme eylimine yönelmişlerdir.
Felsefemiz bilgiye önem vermesi açısından aydınlanmaya önem verir. Aydınlanmanın temeli bilgidir.
Evrenseldir, insanlığı ve canlılığı bir bütün olarak ele alması yönünden.
Rekabet ise serbest olmasına karşın hileli şekilleri düzenlenmesi kanunlarda henüz tam yerine oturmamıştır. Kanunda olmayanlarla birlikte kanundan kaçmalar, gizlenenler çokluğu oluşturmaktadır. Bunun nedeni ekonomi konusu başta olmak üzere bireysel yanılgıların daha fazla olmasıdır. Bir de üretim de gizlenen tarzların halklara zarar verildiğinin geç anlaşılması ve kanunun geç düzenlenmesidir.
Devam edeceğim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder