Türkiye Küreselleşirken

Türkiye Küreselleşirken
Ülkemizde, kitlelerin aynı sözlerin söyleyene göre farklılaşmasını görüyoruz.

11 Ocak 2020 Cumartesi

Hücreden Bedene

Hücre belli sürelerde bölünerek kendini çoğaltır. Bölünerek çoğalan hücreler birleşerek yeni bir yapı oluşturur. Burada olan bir mucize hücrelerin çoğalarak birbirinden ayrılmamasıdır. Bir hücre bölündükten sonra diğer aslını kabul etmesi ve onunla birlikte var olması aşaması büyük bir mucizedir canlılığın temelinde.

Hücrelerin bir arada ve dayanışma içinde yeni oluşumlara doğru ilerlemeleri onların birbirlerini kabul ettiği ve tamamlayanları olduğu anlaşılmaktadır.

Organı oluşturmuş hücreler birbirlerine dayanarak, tutunarak varlıklarını devam ettirler. Organ yapısı tek bir hücreden olmayıp hücreler topluluğunun tek bir hücre çalışması gibi ahenk içinde çalışmasıyla oluşmuş ve varlığını öyle devam ettirmektedirler.

Canlılığın temelinde birlik, beraberlik olduğu görülmektedir. Bir bedene ulaşmış her canlı diğer canlılarla birlikte var olmaya devam edebilir. Varlığını sürdürebilir.

Dış fiziksel şartlar canlının gelişiminde, değişiminde önemli bir rol oynasa da canlının özü olan hücre yapısının değişimine etki edememesi canlılığın temeline ulaşmasındaki zorluktur. Hücrelerin çoğalıp yeni yapılar oluşturması ve çeşitlenmesi varlığının korunmasını arttırmaktadır.

Bakteriyel halinden balina, insan hali gibi küçük ve büyük yapılar içinde olması onun korunma ve varlığını sürdürme olanağını arttırır. Küçük ama çok sayıda, büyük ama az sayıda olması onun her zaman alternatif yeni bütünsel büyük canlı çeşidini ortaya çıkarabileceğini göstermektedir.

İnsan canlının sürekliliğinde karmaşık dış ilişkileri düzenlemede ortaya çıkan beyin yapısını  geliştirme olanağını bulan bu amaç yolunda ilerleyip çoğalan ve tarihini oluşturan bir canlı türüdür.

İnsan tarihini oluşturan canlıdır. İnsanın tarihi üç zaman bilincini yansıtır. Geçmiş, şimdi ve gelecek.

İnsan sadece kendi tarihini oluşturmakla kalmaz diğer canlıların ve evrenin tarihini de araştırmaktadır.

İnsan canlının kendisine yönelmesidir. Kendini farketmesi, bilincine ulaşmasıdır.

İnsan dışındaki diğer canlılar kendilerini diğer canlılardan ayırmazlar.

Canlılık bir resim olsa idi, o resme bakan insan olurdu, o resmi yapanı ararken, resimdeki kendini de görürdü.

Resimdeki bir canlı, tablonun dışına da çıkmış hem resimde hem de dışında olma halinde. Resimde iken resme bakanı görmeyen, resme bakar iken resimdekinin kendisini görmediğini varsayan canlı.

Hücreler çoğalıp bir beden sınırına ulaşınca ve gelişen bir beyin yapısını oluşturunca bedenin (akıl ile) hücreye bakması, onu algılaması, hücrenin de bedeni hissetmesi ve yaşaması.

Hücrenin bedeni hissetmesi ve yaşaması, bedenin hücreyi beslemesi ve koruması; canlılık ruhunun en iyi tanımını verir bizlere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

     Ülkemizin kuruluş ve gelişme planları uluslar arası küresel gelişmiş bir ülke olmak, vatandaşları ile refah ve insanca yaşama idealinde...