Yazımı sesimle dinlemek isteyenler için :
Dört öz kendisine has özellikleri olan ve benzerinin bulunmadığı fakat diğer özler ile bağlantılı olduğu ve kapsamalı halde olduğu için de etkileşimde bulunduklarını söyleyebiliriz.
Birinci ve en küçük öz : İnsanlık kültürüdür.
İkinci öz, birinciyi kapsayan öz : Doğadır.
Üçüncü öz ikinciyi ve birinciyi kapsayan : Evrendir.
Dördüncü öz ilk üç özü kapsayan öz : Tanrıdır.
İkinci öz olan doğa kavramını burada kendi tezime göre açıklamam gerekmektedir.
Doğa yaşam, canlılığın tümü olarak alıyorum. Canlının cansızla bağlantılı olduğu yer (dünya) mekan olarak da doğa tanımımızın içine girebilir. Dolayısı ile doğa ile evreni ayırmaktayım. Hali ile bu tezimle dünyadan başka yerde canlı bulunmamaktadır teziyle hareket etmekteyim. Dünyadan başka yerde canlıya ait bir iz veya kalıntı bulunsa dahi bu tezim yanlışlanabilir.
Dört öz teorisine felsefenin ana yolu olma adayı diyebiliriz.
Tanrı özü reddetme konusu önce kabul etmeye işaret eder. Kavram olarak tanrı özünü varlığı önce kabul edilmeli ki sonra olmadığı önermeleri sunulabilir. Dolayısı ile Tanrı özünün reddi dördüncü öz olduğuna dair olabilir. Bu fikirde olan zihinler Tanrı kavramını birinci özün içinde olduğunu kabulle yetinebileceklerdir. Tanrı kavramı bir öz değil önermesi sadece tanrı kavramıdır önermesine götürür bu kavramda birinci özün içinde yani insanlık kültüründe olduğunun kabulünü getirir.
Diğer özlerin açılımları kolay ve anlaşılır olduğu için sanırım açıklamalar tatmin edici olmaktadır.
Burada bizleri en çok meşgul eden öz birinci özdür. Felsefe ile uğraşan zihinlerin çoğu birinci özle uğraşırlar. Bu özün aşımı ikinci öze doğru ilerler bu aşamada ilgi azalır. Çünkü kavramlar yoğunlaşır örnekler azalır. Bu aşamada bilimsel bilgilerin kullanımı önemlidir. Bilim hem birinci ve ikinci özde ilerlemede yol kat etmiştir. Üçüncü öz aşamada yine bilim bilgi yönde belli bir birikimi bulunmaktadır. Dördüncü öz bilimin konusun değildir günümüzde. Bilim dördüncü özü öz olarak değil kavram olarak kabul eder. Ve birinci özün içinde olduğu fikrindedir.
Dinler tüm bilgilerini dördüncü öz'den alma ve onunla yetinme aşamasındadırlar.
Teorimize göre dördüncü özden birinci öze doğru iletişim tek taraflı hale gelmektedir. Etkileşim yolu belirlenmiş fakat şeklini henüz bilmediğimiz bilgidir bu.
Birinci öz ikinci özün kendisine etkilerini bilebilir, keşfedebilir fakat cevap alamaz. Dolayısı ile insan doğa ile konuşamaz. Doğa insana bilgi verir. İnsan doğaya bilgi veremez. Özler aşamaları da ifade etmektedir. Oluşum aşamalarını da göstermektedir.
Dört öz teorisi bana aittir. Eleştiri, önerme ve tavsiye olacak tüm fikirlere açığım.
Bu teorinin doğrulanması veya yanlışlanması olanaklıdır. Emin ve kesin bilgiye sahip olduğum söylenemez ama teorimin yanlışlana kadar felsefe de ilerleme adına faydalı ve gerekli olduğuna inanıyorum. Araştırmalarım ve tecrübelerim bilgi çağında meta söylemlere gereksinim olduğunu işaret etmektedir.
Günümüzdeki bilgi çokluğu ve kirliliğini böyle aşmamız olanaklıdır diye düşünmekteyim.
Bir çok olay ve olgulara kavram üretmek adına ve şimdiye kadar yanlış bilinen kavram bilgilerin ortaya çıkarılmasına ve ayıklanmasına, felsefenin genel kavram bilgilerinin arttırılması yönünde faydalı olacağına inanıyorum.
Felsefe konusunda benimle iletişime geçmek isteyen felsefe sever dostlarım eytisims@gmail.com a lütfen yazsın. Söz kavgası veya kısır tartışmaya girmek isteyen lütfen yazmasın rica ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder