Felsefe yürüyüş etkinliğimizin 3. haftasında Sevda Arıkten hanımla birlikte gerçekleştirdik. Çok keyifli ve renkli bir yürüyüş yaptık. Söyleyişilerimiz gayet neşeli, espirili ve ilgi çekici bir biçimde gelişti.
Önce Güzelyalı Parkında buluştuk. Yavaş ve sakin yürüyüşümüze başladık. Göztepe köprümüzün onarımının bitip hizmete açıldığını fark edip köprü açılış yürüyüşümüzü yaptık. Sahilde esen rüzğarla ilerler ilen konularımıza giriş yaparak ısınma turlarına başladık. Rüzgarlı İskele'de kısa bir mola verdik.
Daha sonra engelsizler parkına kadar yürüyerek orada mola vererek siparişlerimizle birlikte sohbetimize aralıksız devam ettik.
Şehir ve insan temalı felsefe 3. etkinliğimiz fikirlerin gelişerek güncel hayatı sardığı ve örneklerin havada uçuştuğu ve kavramlara doğru ilerleyen diyalogların sonuçlara doğru ilerlediği uzun bir tura başladık.
Şehirli olmak üzerine bir çok fikirlerimizi paylaştık. Arada olmak kavramının kasaba ile şehir arasında gelgitlerin çok olduğu ülkemizde insanlarımızın hangi bölüme ait olduklarının seçimini yapamaması nedeniyle kendilerini çok üzdüklerini saptadık. Şehirde iken kasaba veya köyü özlemek, kasaba ve köyde iken şehire hasret kalmak ülkemiz insanının kendi içinde ve ilişkilerinde görünmeyen olumsuz değişken idi. Sevda hanımla bu konudaki hayat tecrübelerimizi ve çevremizdeki insanların yaşantılarından örnekler ile biraz da yararlı dedikodu tarzındaki çekiştirmelerimizle hoş ve keyifli bir söyleyişi devam ettirdik.
İnsan olmanın ve insanca yaşamın erdemleri üzerine konuştuk. Modern Türkiye'nin erkek ve kadın kimliklerinin yeni dünya ilerleme sürecindeki yerlerini araştırdık.
İşyerinde, ailede ve toplumda insan ilişkilerinin gelişme sürecine mercek tuttuk.
Modern yaşamdaki bireylerin ve ailelerin karşılaştıkları zorlukları ve kendilerinin bilmeden yarattıkları sorunları değerlendirdik.
.jpeg)

.jpeg)
.jpeg)

Özdilek Oteli kafeteryasında dinlenme ve mola olarak sohbetimize içtiklerimizle devam ettik.
Güzelyalı'ya dönüş yolunda da sohbetlerimize devam ettik. Kendimiz ve toplumla ilişkilerimizdeki bilinmedik olgulara dikkat çektik birbirimize ayna olduk.
Güzelyalı'da bir çay bahçesinde etkinliğin kapanışında hala yeni fikir ve konularda söyleyişimize hızla devam ediyorduk. Bugünkü felsefe etkinliğimizin ana konusu felsefe terapi olgusu olabilir mi sorusu idi. Çünkü toplumla ilişkilerimizde kendimizin fark etmediğimiz davranış biçimlerinin karşımızın fark etmesi ve bize bildirmesi şeklindeki küçük ama geleceğe uzananınca büyüyecek sorunların şimdiden sorunlarını saptanmasına ve çözüm araştırılmasına yardım eden bir felsefe terapisi olabilirdi.
Sevda Arıkten hanımla iler ki zamanda yine yeni bir felsefe yürüyüş etkinliğine birlikte katılmaya karar verip etkinliği bitirdik. Çok faydalı ve farklı tecrübeler yaşadığımız bir gün olmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder