Küresel gelişmeler ışığında küresel yaşam ve standartları üzerine tüm ülke toplumları ve bireyleri için önce önemli bir tespit ile başlayalım yazımıza. Mevcut insanlık birikimi, teknolojisi, bilimi, sanatı, edebiyatı gibi bir çok alanlardaki üst kültür, bireyler ve toplumlardan ileri durumda bulunmaktadır. Toplumlar ve bireyler mevcut sistem ve kültüre ulaşmakta zorluk çekmektedir. Ona ulaşmak bir yana geride kalmakta ve yavaş olarak ona ulaşmaya çalışmaktadır.
Neden ?
Bunun nedeni hakkında bir çok teori ve varsayımlar üretilebilmekle birlikte yazımızda ön tespitlerimizle cevap bulmaya çalışacağız.
Tez ve teori konuları
* Mevcut kültür ve sistem onu oluşturan, yürütenlerce ve yönetenlerce toplumlara ve bireylere hızla ve yaygın şeklide sunulmuyor, sunulamıyor. Bundaki amaç mevcut sistem ve kültürün toplum ve bireylere yavaş yayılması ile değişim hızının yavaşlatılması, üretim, lojistik ve tüketim zincirinin, geçmişten gelen geleneksel yöntemlerin devamına yönelik ısrarcı tutumların korunması ve sürdürülme alışkanlığının bırakılamaması ve daha bir çok başka nedenler bulunmaktadır.
* Bu durum kaçınılmaz, çünkü sistem ve kültür toplumu temsil eden kesimlerce önce denenenip test edildikten sonra toplumun geneline yani bireylere sunulmaktadır. Ve bu aşamalar tarihten gelen bir kaçınılmaz durum olarak ortadadır.
* Bu durum kaçınılmaz, çünkü mevcut sistem ve kültürde tüm toplumlara ve bireylere yetecek kadar hizmet verilme ve sunulma olanağı nüfus fazlalığından dolayı olanaklı değildir.
* Toplum ve bireyler geçmiş ile mevcut sistem ve kültür arasında " Arada kalma" sıkıntısını yaşamakta ve bu sorunu çözememektedirler. Dolayısı ile sorun sistem üretenler, yürütenler ve yönetenler açısından değil toplum ve bireylerin " Arada Kalma" sıkıntısı ve kendilerinden kaynaklanmaktadır.
* Mevcut kültür ve sistemin ilerleme amacı zaten bu olguyu ortaya çıkarmaktadır. Yani bu sürecin doğasında bulunmaktadır. Toplum ve bireyler bu gerçeği fark edip ona göre tavır ve tutum almalıdırlar.
* Sistem ve kültür toplum ve bireylerin ulaşmak istediği fakat ulaşılmasının çok zor olduğu bir gelişmeye evrilmiştir. Sistem ve kültür " Enler " ( Her alanda en iyisi olma tutkusu ) sisteminin temsili haline gelmiş olup hızla yol almaya devam etmektedir. Bu hızdaki ve süreklilikte olan sistem ve kültür modern insanı yılmışlık, bezmişlik ve bulduğu ile yetinecek halde bırakmaktadır. Dolayısı ile sistem ve kültürü takip etmeyi ona yetişmeyi ona göre yaşamayı bırakmış, kendini " Saldım çayıra, mevlam kayıra " deyimi ile tanımlar olmuştur.
* Pandemi döneminden sonra tarihten gelen sistem, hizmet ve üretimlerin, araç gereç, eşya ve her türlü yaşamı kolaylaştıran ürünlerin ucuzlaması teorisi çökmüş, tüm sayılanların topluma ve bireylere sunulması hem pahalı hem de sayısı bakımında da geri kalınmıştır. Bu durumun devamının ısrarına mı yoksa çözümünü mi çalışılacağı henüz belli değildir. Bu belirsizlik ne kadar devam edecektir. Tarihten gelen üretim ve hizmet araç ve gereçlerin ilerleyen zaman içerisinde topluma ve bireylere yayılımı düzene girecek mi yoksa engellenecek mi ? Bu soru cevaplanmayı ve takibi gerekmektedir, başta felsefeciler, düşünürler olmak üzere bir çok uzmanlık alanı tarafından.
.................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder