Doğa aynası teorimiz üç ana özden ve canlı türünden oluşmaktadır.
1. Bitki
2. Mikrobiyolojik canlı
3. İnsan
Canlı türlerin kendine özgü özelliklerine ait tanımları
Bitki : Bedenlenmiş hareketsiz canlı
Mikrobiyolojik canlı : Bedenlenmemiş hareketli canlı
İnsan : Bedenlenmiş hareketli canlı
Bitki ve mikrobiyolojik canlı dışındaki insanın evrim sürecinde zorunlu ilişkili, etkileşimli ve bağlantı olduğu diğer bedenlenmiş hareketli canlıları insan öncesi olarak veya insanı onların temsilcisi, bu tür canlıların son aşaması olarak ele alıyoruz doğa aynası teorimize göre.
Mikrobiyolojik canlının büyüme, gelişme ve dönüşme potansiyelini taşıdığı savında bedenlenme aşamasına gelebilme yetisi taşıdığı ileri sürülmektedir bu teoride.
Bitki ve mikro-canlıdan oluşan ilk canlı yaşam sisteminde atmosferden karbondioksit alınıp oksijen verilmekte idi. Güneş ışınların başlattığı gündüz sürecinde bu devam ediyordu. Güneşin yokluğu olan gece ve karanlık aralıklarda ise bu canlı sisteminde oksijen alıp karbondioksit verilmekte idi. Böylelikle güneş varlığı ile yokluğu arasında canlı sisteminin evrimsel süreci işlemiştir.
Gündüz süresi gece süresine göre uzun olması nedeniyle atmosferde oksijen artması ve karbondioksit azalmasının süreci başlamış bunun etkileri ile canlı sisteminde karbondioksit yetersizliğine bağlı olarak belli oranlarda bitki ve mikro canlıda ölümler gerçekleşmiştir. Ölen bitki ve mikro-canlı kuru ve katı halde iken atmosferde oluşan fazla oksijen fazlalığı nedeniyle kozmolojik etkilerle yanarak orman ve canlı yangınları ile atmosfere yapılarında bulunan karbon bazlı atomların karbondioksit olarak salınımını gerçekleştirmişler ve atmosferdeki oksijen ve karbondioksit dengesinin sürmesine etki etmişlerdir. Fakat bu süreç dengenin sürekli olmasına yetmemiş ve ölme olasılığındaki mikro-canlı içindeki bir grup sürekli oksijen alıp karbondioksit verme alışkanlığını geliştirerek hayatta kalma süresin uzatmıştır. Bu süre içinde bu grup çoğalmış ve yayılmıştır. Bedenlenme oranında da gelişme yaşamış ve kendi canlı sistemine doğru dönüşmüştür. Böylelikle oksijen alıp karbondioksit veren canlı ile karbondioksit alan oksijen veren canlı grupları arasında bir denge oluşabilmiştir.
Çağımızda atmosferdeki bu denge insan kültürü tarafından değişime zorlanmaktadır. Oksijen ve karbondioksit dengesindeki atmosfere diğer gazlarda eklenerek atmosfer kimyasını farklılaştırmaktadır. Sonuçlarının neler olacağını günümüzde bilim araştırmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder