1 Şubat 2024 Perşembe

Gündemi Felsefi Olarak Yorumlamak - 6

 Gündemdeki Küresel Krizlerin Nedenleri Üzerine

İlkeler : Uluslararası borçlar ve alacaklar üzerine uzun vadeli olarak tarafların haliyle tüm toplumların mağdur edilmeyeceği anlaşmalar yapılmalıdır. Yapılamıyor ise sakin olup beklenmeli sorunun çözümü için yeni kriz planları yapmaktan kaçınılmalıdır. Krizler büyümeden ve oluşturulmadan yeni kurumlar ve sistemleri yenileyecek yöntemler üzerine çalışılmalıdır. 

Alacaklı ve borçlu ülkeler arasındaki gerginlik büyümemelidir. Bankaların borçlu olan müşterilerine uyguladıkları yöntemler ülkeler arası uygulanamaz. Borçlu olan ülkeler saldırmamalı, telaşa kapılmamalı, sakin durmalı ve  alacaklıların önerdikleri insani ve küresel toplum yararına olacak tekliflerini değerlendirmelidirler. 

Küresel krizin başlangıcı ve büyüme aşamaları

Geçen yüzyılda serbest piyasa sektörü batı ülkelerindeki yerlerinden tüm küresel olarak uluslararasına yayılmasıyla bu süreç başlamıştır. İlk zamanlar bu firmaların planları yönetim olarak batıya bağlı kalmak ve ticaret süreçlerini küresel her noktada geliştirmek üzerine idi. Fakat zaman ilerledikçe batı firmaların merkezi olarak görevini yapmakta zorlandı ve firmaların istediği şekilde sürdüremedi. Bu gelişmeler ile firmalar yeni merkezsiz devam etme çalışmasına adım adım ilerlediler. Batı bu durumu görünce onlara ve bulundukları ülkelere yaptırımlar yapmaya başladı. İşte başından beri tırmanan gerginlik günümüzde görünür hale gelmiştir. Bu bilgiler her ekonomistçe ve uluslararası ilişkiler uzmanlarında bilinmektedir. (Konuyu bilen uzmanlar konuya yeni çözüm olasılıkları üzerine düşünerek vakit ayırmalıdırlar. Olanları sadece izlemek, dizi film izlemek gibi değil.) En son 2001 de başlayan olaylar eski merkez olarak kabul edilenin artık tümden reddedilmesinin işareti olarak sivillerin ölümüne neden oldu. Dünya ticaret merkezi artık yok mesajı verilmişti. Bu kötü şekilde verilen mesaj karşısında batı tüm merkezden kopmuş firmalara ve bulundukları ülkelere fiziksel yaptırımlara başladı. Ve bitcoinin ortaya çıkışı ile batının yönettiği para ve kart sistemine karşı merkeziyetsiz para ve kart sistemini getirdi. Batı artık 2008 yılındaki başlayan süreçte kendisi ve küresel borç-alacak dengesini yitirmeye başladı ve hala gerilemektedir. Ukrayna ise alacaklara karşı el konulmak üzere kriz içinde. Başka bir alacaklı ise alacaklarının karşılığı olarak yüzyıllık planlarının düğmesine bastı. Post-truth kavramı bu küresel alacak-borçlu dengesinin bozulduğuna ve gelişecek küresel gergin olayların mantığa aykırı olarak devam edeceği üzerinedir. Fakat şu an yaşananlar bu kavramdan daha fazla olgu içermekte ve bu deyim günümüzdeki kriz ve sorunların tümünü kapsayamamaktadır.

Sonuç : Alacak ve borçlu ülkeler sivil halklar başta olmak üzere ülke yönetimlerini mağdur etmeyecek şekilde ortak akılda dengeli, adil bir gelecek planı yapmalıdırlar. Savaşlar ve yeni kriz arayışında olanlar ve başlatanlar bataklıkta beline kadar batmış ve debelenerek kendisine zarar verme haline dönüşmeleri olasılığını arttıracak görünümündedirler. O durumda tek kurtulma olasılığı sakin kalmak, beklemek ve güvenli uzatılacak  halatlar veya dallar karşılığında her kesimce adil olabilecek anlaşmalara hazır olup barış sürecini sürdürme ilkesi temeliyle planlar yapmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...