11 Ekim 2020 Pazar

Yaşam Olanaklarının Gelişimi


Toplumların gelişiminde kültürel ilerlemesinde sürekli yeni hedefler ve amaçlar ortaya konmaktadır. Bu hedefler ve amaçları kalabalıklardan oluşan bireyler hep birlikte almaları çok zordur. Bir çok nedenle yönetime gelen bireyler bu görevleri üstlenirler. Tarihte bir çok nedenle olan öne çıkan liderler günümüzde seçimler ile bu görevi almaktadırlar. 

Üst düzey yönetimler yanında toplumun üst hedef ve amaçları olan iyi yaşama örnekleri girişim alanında kendisini göstermektedir. Kuşaklar arası aile yaşantı geleneğine sahip gruplar geleneğe ek olarak kendilerinin geliştirdikleri daha iyi yaşam olanaklarını arttırma üzerine denemeler yapma yaşantılarını deneylemek ile karşı karşıya gelirler. Teknolojide, bilimde ve sağlıktaki yenilikleri birebir takip etme ve bu alanlardaki oluşan iyi yaşam olanaklarını test etmek ve kullanma olanakları bulunmaktadır. Toplumun ulaşmak istediği refah ve mutlu yaşam örneklerini sürekli halde yaşama olanağı olan girişim alanı kişi ve kurumları için refah ve mutlu yaşam sınırları bir amaç değil günlük hayatın bir rutini haline gelmesi söz konusudur. Dolayısı ile sanat, moda, seyahat, eğlence, kültürel etkinliklerin en üst düzeyde oluşmasına ön ayak olurlar. Jest sosyete, burjuva, mutlu azınlık gibi isimlerle anılan üst yaşam denemeleri ve yeni tecrübeleri olanağına sahip kesimler toplum adına farkında olmadan yeni iyi yaşam deneyleri yaparlar. Bu kesimlerce kötü yapılmış tercihler birer skandal ve rezalet olarak toplum tarafından yorumlanırken doğru tercih ve denemeler ise birer şaheser ve görkemli bir yaşam örneği olarak toplumun önce hayallerine sonra amaçlarına ve gelecek tasarımlarına dönüşürler. Üst yaşam olanaklarına sahip kesimler bu büyük sorumluluklarını omuzlarında, sırtlarında hissederek yaşamaktadırlar.

Şirketlerin rekabeti ise küresel olarak sermaye birikimine ulaşmak ideasıyla hareket etmektedir. 

Mesleklerde gelirler arası sınıflaşma oluşmaktadır. Bu sınıflar belli mekanları ve zamanları ayrı olarak paylaşmaktadırlar. Meslekler ve gelir grupları sürekli değişim içinde olmaları onları belirgin ve görünür kılmamaktadır. Alt gelirler kişilerarası ilişki yoğunluğundayken, gelirler arttıkça kurumlararası ilişkilerin yoğunluğundan söz edilebilir. Meslek ve gelir sabitliği kurumlarda belirgin, görünür ve süreklilik göstermektedir. 

Her alandaki en üst grup yaşayışlarda bile ekonomik ve onun sağladığı tüm olanaklardan yararlanma açısından kendi aralarında da sınıf oluşmaktadır. Üstten alta doğru birey ve grup sayısı çoğalmakta veya alttan üste doğru sayı azalmaktadır. Bireyler üst aşamalarda kurumların temsilinde görünür olmaktadırlar. Temsil ve iş bölümü için böyle olması gerekmektedir. 

Üst gruplar elde ettikleri bu yaşantı şeklinde, yeni yaşam tarzları denerler. Onların ortaya çıkardıkları yaşam tarzlarından iyi olanlar sonraki zamanlarda kalıcı olur ve alt gruplarda onu benimserler ve hedefleri haline getirirler. Kötü olanlar ise sistem tarafından alaşağı edilerek silinirler. Buradaki belirleyici unsur eski ve kötü bireysel ve grupsal yaşantılardan arınıp toplum için eskinin tecrübe edilmiş iyi ve faydalı yönleriyle geleceğe ait örnek alınabilecek yeni bir iyi ve faydalı yaşam tarzlarının ortaya çıkarılması çabalarıdır. 

Yeni ortaya çıkan iyi yaşam tarzları ilerleyen zamanda alt gelir gruplarının arzusu ve hedefi haline gelir. Teknoloji bu hedef için bilimi öncüller. Örneğin geçen yüzyılın üst iyi yaşantı örnekleri bu yüzyılda teknolojinin bilimi yönlendirmesi ile alt yaşama sunmaktadır. Teknoloji, önce üst tüketim sınıfları için yeni ve pahalı ürünler ortaya koyarken, bu ürünler denemeler ile kalıcılık veya iptal edilme seçenekleri arasında karar oluşur. Kalıcı olanların maliyet azaltılması yoluyla genel tüketime sunumu başlar. 

Uzay çalışmaları ve lüks tüketim araçları yeni iyi yaşam şekillerinin öncülü olmaktadırlar.  

Haliyle gelişme ve ilerleme üst gruplardan alt gruplara doğru zaman içinde ilerler. 

Küresel şirketler sermaye ve iş olanaklarını biriktirmek, sürdürmek isterler. Bunları yaparken bir çok alanın kendilerine yardım etmesini isterler. 

Sınıfların oluşması, yatay olarak yeryüzüne dağılmış nüfusun kurumlar olarak dikey olarak ilerlemesi içindir. 

Doğada bu durum ormanlarda görülmektedir. Yatay dağılan bitki örtüsü belli bir süre sonra dikey rekabete girişir. Amaç güneşten enerjiyi daha fazla almak ve gölgesi ile rakiplerinin dikey büyüme hızını azaltmaktır. Ormanın her yatay ve dikey bölümlerinde çok fazla çeşitlilik ve rekabet vardır. Bu rekabet merkezden yatay ve dikey uçlarına doğru azalır.  

Küresel olarak kurumların olanaklar biriktirmesi ve sürdürmeye çalışmaları tıpkı ormandaki rekabet gibidir. Aradaki fark insanın kendi geliştirdiği kültürle yapıyor olmasıdır. 

Küresel olarak biriken olanakların hedefi daha fazla büyümek ve sürdürmek iken kendileri dışında büyük bir bilinmeyen göreve de hizmet ediyor olabilirler. 

Bu büyük görev onlara dna ile doğa tarafından verilmiş olabilir. 

Çünkü orman da insan da aynı canlılık temelinden hareket etmektedirler. Orman yatay ve dikey ilerlerken köklerine bağlı kalmak durumundadır. İnsan ise köklerini aklında taşıyarak her yöne doğru ilerleme özgürlüğü içindedir.

Dünyadan çıkış ve giriş için madde ve enerjiyi kullanacak günümüzden daha iyi bir teknoloji gereklidir. Bu teknolojiyi de olanakların birleşmesi veya birikmesi hedefi oluşturabilir.

Olanakların birikmesi rekabet, birleşmesi ise küreselleşmenin gerçekleşmesi yolu ile olacaktır.

İki yolunda sonunda bir amaca ulaşacak olması eytişimsel düşüncenin sav ve karşı savın bireşime ilerlemesi gibidir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...