" Kendini Tanı ! " (İlişkilerin)
Kendi bedeni ve duygularımızı bilmek, bizim günlük yaşamda nasıl bir ilişki pozisyonları almamızı sağlar.
Kendimize ait ilkeler ve kurallar oluşturur ilerleyen zamanlar. Mekan ve zaman olarak kendimizin nerede ve nasıl bulunmamız, etki-tepkilerimiz, fiziksel gelişim ve duygusal salınımlarımızın yönünü tahmin etme ve o duruma göre kısa ve uzun öngörülerimizin oluşmasını sağlarız.
Hoşgörü ve fedakarlık sınırlarımız, kalıplaşmış sorumluluk duygularının bize olan olumlu ve olumsuz etkileri, eksiklerimiz, fazlalarımız ve bunlar üzerine sağlıklı ve mutlu olma dengesini oluşturma çabalarımız gibi bir çok ilişkilerin etkilerini gözden geçirmeliyiz.
Canlı ve cansız her türlü ilişkilerimizin için en iyi kıyas ve referans noktası kendimizi tanımamız sonucu oluşmaktadır.
Bizden çok önce oluşturulmuş toplum düzenleri ve onun üzerine işleyen ilişkiler bizlerde kalıplaşmış duygu kalıpları yüklenmemizi sağlamaktadır.
Günümüze gelene kadar ki toplum düzenleri gerekli ve zorunlu olarak kültür temellerini oluşturmuştur. Onları önemsemeliyiz. Hafife almamalı ve görmezden gelemeyiz. Fakat geçmiş yaşantılarımızdan gelen dürtü ve güdü etkilerini barındıran duygu kalıplarımızı gözden geçirmeliyiz, kendimizi tanımaya, başladığımızda.
Kendimizi tanıyarak kontrolü ele almalı ve kendimizi bilinçli yaşamaya ve ilişkiler ağını çözümlemeye yöneltmeliyiz. Bunu başardığımızda her ilişki biçimi bizim seçimimiz, kabullenmemiz, sorumluluğunu taşımamız anlamına gelecektir.
Kendimize " Ben böyle mi yapmışım, neden böyle yaptım, bunu nasıl yaptım veya söyledim " gibi soruların azalacağı bir ilişkiler ağına doğru ilerleriz. Bilinmeyenlerin ve karmaşıklığın azaldığı bir ilişkiler ağını yaşarız.
Kendimizi tanıdıkça ilişkilerde bulunduğumuz her kişinin bulunduğu duygusal ve fiziksel hallerini anlamaya ve onlarla sağlıklı ilişkiler kurmayı tercih etmeye başlarız.
............
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder