10 Kasım 2022 Perşembe

Yeni çağda Felsefenin yeniden inşası ve merkez arayışı

 Felsefe somut bir merkezini aramaktadır.

Bir bina denilince ne anlıyoruz. Mimarlık mı. Yoksa bir konut mu.

Cami dersek dini bir konu olur

akademi dersek de bilim

O halde felsefe için hangi bina veya kurumu öne çıkarmalı ve onu savunmalıyız.

Bu önümüzdeki duran bir konudur.

Felsefeye bir mekan bulmalıyız. Dinin ve bilimin merkezi yerleri olması yönünden felsefe için hangi mekanları düşünebiliriz.

İlk akla gelen insan zihni demek olacaktır. Fakat bilimi ve dini de işin içine katmış oluruz ve somut bir ayırıma gitmemiş oluruz.

O halde düşünelim ve bunu bulmaya çalışalım

Felsefenin merkezi nasıl bir somut karşılığı olabilir. 

Diğer alanların içine alırsak felsefe bir araç olmaktan öte gelişemez. 

Bir metot ve bir araç durumundan çıkamaz o nedenle bizler felsefeyi kendine özgü ve bağımsız duyular ile algılanır bir halde somut olarak işaret edebileceğimiz ve hayalimizde sabitleyeceğimiz bir kurum veya alan olarak ortaya koyabilmeliyiz.

Biz felsefeye gönül vermiş ve bu alanı geliştirmeye çalışanlar olarak felsefe konusunda ilk yapmamız gereken bu amaçtır. 

Temellerinden başlayacağımız yeni ve çağdaş felsefe böyle gelişecektir. 

Bilim ve teknolojinin üstünde bir şeyler söylemek gerektiği zamana böyle bir merkez kendinin ortaya çıkardığı savları savunma olağanı yakalamış ve düşünce kuruluşları ve ülke yönetim taktiksel plan uzmanlarının yani mikro filozofların üstünde bir felsefe yapabilmenin en doğru yöntemi felsefe merkezi olarak çalışmalar yürütmektir.

Felsefe derneği mi

Felsefe youtube kanalı veya yayını mı 

Yoksa bir internet sitesi mi. 

Bir akademi içinde mi, yoksa özel ve gizli bir konutta toplantılar mı. 

Nerede ve nasıl düşünürsek düşünelim böyle bir merkeze ihtiyacı bulunmaktadır felsefe.

Felsefeye bir merkez bulunmalı bizim tarafımızdan bu merkez öyle bir yer olmalı ki o merkezi herkes dikkate almalı ve fikirlerini değerlendirebilmeli bir okul mu bu okul ise nasıl bir okul olacak

Günümüz kelime ve kavramlar ile bu merkezin adın ne olacak ve mekan algısını nasıl oluşturmalıyız

Bu gibi temelleri yapmadan felsefe sürekli rüzgar gibi zihinlerde savrulup esecek ve onu duyumsayanlar kendilerine aldıkları pay oranında onu değerlendirebileceklerdir. 

Bir cahil duyduğunda " Felsefe, edebiyat yapma" diyecek. 

Başka bir ukala Sen artist misin diyecek" 

Başka birisi "Benim felsefem en doğrusu ve en geçerlidir diyecek ama felsefesinin temellendirmesini de yapamayacak" 

Kimisi " Felsefeyi kabul ediyorum ama merkezini ve temsilini kabul etmiyorum diyecek ve olmamalı diyecek"

Celal bey gibi uzman bir bilim insanı " Arkadaşlar felsefeyi ve dini bırakın bilime ve onun bilgisine gelin " diyerek hem felsefeyi hem de dini eleştiriye tutacak.

Türkiye felsefe kurumu mu olmalı felsefe merkezi neresi olmalı buna karar vermeliyiz temelde ve o merkezin gelişmesi için çaba harcamamız felsefe severler olarak anlamlı ve mantıklı bir çaba göstermemiz olur. 

Felsefenin temellerinden başlayan ve devam eden bir süreç bizlere bir çok olanak verir somut amaçlar ve hedefler ortaya çıkarır. 

Bunları düşünmeliyiz.

..........



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...