8 Kasım 2022 Salı

Filozof ve Felsefeci Olma Aşamaları (Felsefe Düşünme ve Eylem Aşamaları )



Felsefeci ve Filozof olma aşamaları

Batıda felsefenin gelişimi bilimlerin ilerlemesi karşısında din olguların sabitlenmesi gibi sürece girmiştir geçtiğimiz yüzyılda. 

Bilim uzantısı teknoloji ile çok hızlı ilerleme kaydetmiş, insan ve toplum yaşantılarının faydasına olacak şekilde  her alanda söz sahibi olmuş ekonomi ve yönetim alanları ile sıkı bir birliktelik içinde hedeflerini, gelecek öngörülerini hazırlamış, uygulamış ve hala uygulamaktadır. 

Din alanın sakinleşmesi ve bu süreci zorunlu olarak kabul etmesi yanında felsefe deki yavaş ve uzun döneme yayılan çalışma ve eserlerinin bilim ve teknolojinin hedefi konusunda bir araç haline getirme çalışmalarına başlanmış ve onu bilimin bir nesnesi ve metodu haline indirgeme kararına varılmış ve hala bu uygulamada her bilim alanında eğitim almış bilim insanlarına filozof ünvanı almasıyla dahil etmiştir.  

Batı bilimin gelişmesi ile tarihi ve kadim filozof veya bilge ünvanının bilimsel alanda eğitim alan herkese ve bu alanlarda uzmanlaşan herkese bu ünvanı dağıtır olmuştur. 

Filozof kimliklerin kolay ortaya çıkmaması ve uzun sürede bir ortaya çıkması felsefenin amaç konumundan bilimin aracı konumuna indirgenmesini engelleyememiştir. 

Bilim ve teknolojinin geçen yüzyılda başlayan ve hala devam eden filozof olgusunun boşluğunu doldurmak adına arge birimleri ve düşünce kuruluşları gibi bir çok çalışmalar bulunmakla birlikte ortaya atılan bu filozof yerine birlik ve kurumsal çalışmaların hedefi bilim teknoloji, ekonomi, yönetim, ülkesel gibi dar ve belli alanlara hizmet nedeniyle filozof olgusunun karşılığını tam olarak verememekte ve bireylerin yaşamına yönelik anlam ve amaç konularında ışık tutamamaktadır. 

Günümüzde bu nedenledir ki bilimin bir çok alanında bir kaç dalında eğitimle hem iş olanağı yanında bilinç altından kadim filozof arayış çalışmasına yönelmektedir. 

Bu aradaki boşluğu ise uzak doğunun duygu ve akıl karışımı adeta yumak olmuş ve düzenlenemeyen mistik felsefesi doldurmayla yetinmektedir.  

Felsefe fakülteleri tarihsel akışı içinden çıkarılıp ana bilim dalından ara bilim dalına indirgenmiştir. 

Ülkemizde ilahiyat fakülteleri mevcut yönetimlerin desteği ile başlı başına birim haline getirilmesi desteklenmiş olup tarihi misyon çerçevesinde bir yol izlendiği gözlenmektedir. 

Ülkemizin cumhuriyet misyonu çerçevesinde ise bilim ve teknoloji ön planda tutulması amaçlanmış olup ilerleyen süreçte felsefe fakülteleri de kendi ana kimliklerine ulaşması bilim ve teknolojinin ana konularını tamamlanması sonucunda bir zorunluluk haline geleceğini tahmin edebiliriz.

Batının filozof olgusuna yaklaşımı akademi içinde kürsü ve bir alan olgusundan teknoloji ve onun ilerlemesi hedefinin bir aracı olarak her bilim alanın bir parçası halinde mikro hale getirilmiştir. 

Ortadoğu ve Akdeniz kadim uygarlığının filozof olgusu ile şu an ki batının filozof anlayışı bilim ve teknoloji olgusunda ayrılmıştır. 

Biz biliyoruz ki ülkemizin de içinde yer aldığı dünyanın ilk filozoflarının çıktığı bu mekanlarda yeni filozofların ortaya çıkma ve bilim ve teknolojinin gelişimi üstünde bilgiler verebilme, insanlığın, küreselleşmenin yeni yönleri hakkında tezler ileri sürebilme, tarihi değerlendirebilme, günlük yaşayış hakkında doğru, gerçek olay ve olgular hakkında bilgiler ortaya koyabilme olanağı bulunmaktadır. 

Bilgiye ve bilginin gelişmesine olan sevgisi ile başlayan ve ilerleyen süreçte öğrendiği tüm bilgilerden önce kendi yaşamını düzenleyen ve sonra diğer insan, toplum ve kurumlara sunan, kendisinin keşfettiği doğru, gerçek bilgilerinin insanlığın ortak amacına göre şekillendiren tarafsız, sistemin getirdiği yöneltmelerin, etkilerin üstünde kalan, toplumun tarihsel erdem saydığı, günümüz de ve gelecekte de var olmaya devam edecek temel gelenek, görenek, ahlak, edep, usul ve kuralları önemseyen, bütün bu olguların kendi yaşamında da uygulayan örnek bir bilgenin bilgeliğin ana dalı felsefe de bu bilgeliğini ortaya koymuş filozof her zaman olacaktır. 

Hatta günümüzde de olduğu halde icatlar, hareketli gündemler ve küreselleşmenin hızla ilerleyen gürültüsü ve kalabalık hali nedeniyle onlara gerektiği değerinin verilmediğini, verilmek için bir an bile durulamadığını tahmin edebiliriz. 

Filozof koşan bir insana bilgi veremez ki, günlük koşuşturma halinde olan birey ve toplumların durup konuşma yapan bir filozofu dinlemeleri zordur. Filozof ta böyle bir ortamda bilgisini ve öğretilerini sunmak istemez. 

En iyi davranış şekli filozofun bir eser halinde bilgisini sunması ve yazıya dökmesidir. İnternette ve raflarda bekleyen o felsefeye ait tüm bilgiler bekler ve sırası gelince de ortaya çıkar. 

Bu gelişmeyi ne filozof yönetebilir ne de birey ve toplumlar. 

Gündemi meşgul edenlerin bir planları vardır ve o uygulanmaktadır. 

Birey ve toplum o planları izler. Onları kullanır, sever, ilgilenir. 

Geçim ve yaşama için gereklidir tüm ilgi alanında olanlar. 

Sistem üretici ve yöneticilerinde planları bulunmaktadır. Fakat bu planlar sıkça özel bazen insanlığın ilerlemesi içindir. 

Toplumların gelişiminin hızı bu sistem üreticilerin ve yöneticilerin planları ile yavaşlar veya gerçek hızına yönelir. 

Bu planların yavaşlatma amacı daha fazladır. Çünkü sürece üretmek ve onu yönetmek adına hız yavaş olmalıdır. 

Birey ve toplumların ilerlemesi hızlı olursa üreteni de yöneteni de eler ve yenilerini öne çıkarır. Bunu bilen üreten ve yöneten bu sürecin hızını yavaşlatma amacına girer. 

İşte küreselleşme hızı ile yavaşlatma amacı burada çelişik olur ve akıla mantığa aykırı bir çok olgu ortaya çıkar ve buna postmodernizim adını koyanlar bu süreci sezenler fakat tam olarak açıklayamayanladır. 

Ortaya atarlar ve kırk akıllı çıkarmaya uğraşır. Tespit doğru, ama içeriği tam değildir. 

Öyle olunca bin bir alandan parça veya mikro filozoflar her türlü tahmini yaparlar. 

Ve bir konu hakkında birlik sağlanamaz onlarca yorum ortaya çıkar. 

Belki de bu süreç küreselleşmenin bizlere sunduğu devasa bir bakış açısı da olabilir, bu devasa konunun sentezini bir filozofa yüklemek de erken olabilir. 

Böyle bir durumda ortalık toz duman, gündem karışık bir geçiş aşmasında olduğumuzu söyleyebiliriz. 

Bu süreç için her alanın uzmanları tarafından tezler ortaya atılıp karşı tezler de gelince hızla senteze doğru ilerleme olanağı oluşacaktır. 

Ve ulaşılan sentezler ortalıkta görünmeyen filozofu ortaya çıkaracaktır. 

Ulaşılan sentezlerin daha önce yapıldığını fakat ortalık toz duman ve hızla hareket halinde iken görülmediği fark edilecektir. 

Büyük sentezin kaynağında bekleyen filozof gülümsemektedir ve hoş geldiniz diyecek birilerini aramaktadır. 

Diyojen'in el feneri ile " Günlük geçim ve koşuşturmalardan arınmış temel özelliği ile düşünen ve erdemli insan arıyorum" dediği gibi.  

İşte bu sürece filozof ve felsefeci olarak katılmaya gönüllü kişilere, gençlere kendimce ortaya çıkardığım aşama ve ilerleme şemasını sunmak istiyorum. Bu süreci keyifli ve entellektüel bir şekilde aşmakta olanaklı, sabır, azim ve çalışma ile de ilerlemek de olanaklıdır. İnsan özelliği olarak düşünme, eyleme ve her konuda fikir geliştirme temel niteliğimizden olduğu için bu aşamalar her birey için uygundur, tavsiye edilebilir.  

1. Bilgi öğrenmek

Her konuda bilgiyi merak, genel kültür, günlük yaşam için ve her türlü bilgi edinmeyi sevmek ve bu bilgileri kabul etmek ve bu bilgilere ek olarak felsefe temel bilgilerini ve tarihini öğrenmesi. 

a) Felsefe evrensel ve güzel sözlerini benimsemek ve onlar hakkında izlenim edinmek. 

b) Felsefe temel bilgilerini ve tarihini genel olarak öğrenmek.

   1. Anlatmak için öğrenmez, bilgi edinmek ve düşünmek için öğrenir. Ezberlemez.

   2. Anlatmak için öğrenir ve bazen ezberler. Felsefe öğretmeni ve tarihçisi olma amacı vardır.

c) Felsefe tarihini tarihsel sıralama ile ve filozofların ortaya koydukları bilgilerin odak noktalarını, fikirlerini, görüşleri hakkında bilgileri öğrenmek. Filozofların fikirleri ile birbirleri ile zıtlık, aynılıkları, farklılıkları konularda bilgi ve fikir geliştirmek.

d) Felsefe hakkında edinilen her bilgiyi argüman ve tez olarak tarafsız olarak öğrenmek. Felsefe bilgilerini ön yargısız olarak ilk bilgilerini bilgi öğrenme adına öğrenmek. 

2. Bilgileri Sorgulamak

Felsefeyi öğrenmiş kişi olarak felsefe bilgilerin ve felsefe tarihi bakımında birbiri ile karşılaştırılması, tarihteki filozofların yaşamları ile ortaya koyduğu bilgilerin bağlantısını ve etkilendikleri diğer filozoflar ile bağlantıları üzerine düşünmek ve araştırmak. 

Bu karşılaştırmalar sonunda felsefeci günümüz şartlarından edindiği son bilgiler ve tecrübe ile yaşadıkları üzerinden önceki felsefe bilgilerini karşılaştırır. 

Kendince veya diğer felsefeciler ile yeni tespit, saptama ve tez oluşturmaya başlar. 

Düşünür, monolog, diyalog yapar. Felsefeci olarak duygularından arınır, akıl yürütme ve karşı savları önemseme aşamasına ilerler. 

Felsefe yapma usullerini geliştirir. 

Retorikten diyalektiğe geçiş yapar ve orada kalmaya çalışır. 

Retorikteki duygusal ve kendi açılı bilgilerden, saf akıl, nesnel, evrensel, herkesin kabul edebileceği, ikna ile değil kanıt niteliğinde argümanlarını geliştirir. 

İnatla, zorla fikirlerini kabul ısrarında olmaz. Bilgilerini isteyen zihinlere verir ve onlardan alır. Her diyalogu bilgi veya usul yönünden antlaşma ile bitirmeye çalışır. Argo, hakaret, tartışmada kısırdöngü, olumsuz tekrar, kişilik özelliklerinden diyalog kurmaz. 

Felsefe konularının dışına çıkışı fark eder ve ana konuyu her zaman dikkate alır sapmaları usul hatalarına dikkat eder. Diyalog sonunda yeni fikir ve yeni araştırılacak konuları fark etmeye, olumlu tekrar etmeye çalışarak sonuç çıkarmaya çalışır. 

Diyaloglarda konuştuklarını ve dinlediklerinin tekrarını yapar hatalarını, karşı sav doğru fikirlerini değerlendirir. Tüm gerekli bilgileri tekrar etmekten yeri ve konuya göre ele almaktan bıkmaz. 

Sonraki düşünme ve diyaloglar için ilke ve kurallar belirler. Erdemli dengeli ve seviyeli olarak dünya görüşü ve ilkelerini geliştirmeye çalışır. 

Vicdan (toplumsal vefa içgüdüsü) ile hareket eder. Kişilik özelliklerini değerlendirerek yanlışlarını yapmamaya doğru ve iyi eylemlerini devam ettirmeye çalışır. 

Empati ve kendinde olma hallerini sürekli hale getirir. Duygularını yaşar fakat ilişkilerinde olumsuz etki yapmalarını engeller. 

Sorunlarının olumsuz yönünü ilişkilerine yansıtmaktan kaçınır. Sır olmayanları paylaşır. Beyaz yalan dışında yalandan kaçınır. 

Sözünü tutmak gibi bir çok tarihi ve güncel usul, edep ve kurala uyar, dolayısı ile  erdemli ve bilge tutumunu geliştirmeye çalışır. (Kişilik üzerine yorumlar filozof veya bilge adayları için örnek davranış şekilleridir. Felsefeyi mesleki açıdan görenlerin de ilgisini çekebilir.)  

3. Felsefeci kendi dünya görüşü hakkında ve felsefeden aldığı bilgiler ve onları sorgulamaları ile kendine ait ana fikirler oluşturur. Bu görüşler önce kısım kısım, parça parça olabilir. Fakat ilerleyen süreçte bu bütün sahip olduğu bilgilerin birleşimi ile bütünsel bir dünya görüşü oluşturur. 

Bu bölüme kadar felsefeci ile filozof aynı çalışma şeklindedir. 

Felsefesini yaşamına uyarlayan filozof olarak yoluna devam eder. 

Felsefeci bu işi bir meslek olarak yapar ve bu da değerli bir iştir. 

Felsefecinin özel hayatı sorguya çekilemez çünkü bu alandaki bilgisi onu öğretmek üzerinedir. 

Fakat bir filozof bilgi ve ilkeleri ile var olma amacına girer. Bilgisine göre yaşar ve bu değerler izinde devam eder. 

Dördüncü aşama filozofun ilerleme aşamasıdır.

4. Felsefeci kendi oluşturduğu bütünsel bir dünya görüşünü çevresine sunar. Ve geri bildirimleri alır. Felsefeci dünya görüşüne göre yaşamını düzenlemeye çalışır. Hem yaşar hem de bu konularında ilke ve kurallarını geliştirir. Dünya görüşü ile yaşamını yakınlaştırma çalışmaları yapar. Emin ve kesin olmamakla birlikte hatalarını kabul eder dünya görüşünün esnek ve değişime açık şeklinde ilerletir. Edindiği yeni bilgiler ve aldığı geri bildirim halindeki düşünce ve eylemleri  kendi dünya görüşü süzgecinden geçirir karşılaştırır doğruları kabul eder ve gerekli olanları benimser yanlışlarla uğraşmaktansa onları bırakır geçici olarak. Buradaki amaç dünya görüşünün bütünsel ve doğru olarak ilerlemesini sürdürmektir. 

5. Felsefeci bu aşamada artık dünya görüşünün dördüncü aşamadan sonra kesinlik ve netlik sağlamaya başlar. Bu aşama artık bilgileri ile yaşamasını birlikte ilerlemesi halidir. Dünya görüşünün ışığında karşılaştığı olay, olgu ve yeni bilgilere karşı diyalektik yapar. Doğru ve yanlışları düşüncesinde fark eder uygun bir şekilde dışa vurur. Önce kendi düşüncesinde netleştirir sonra dışarı uygun şekil ve şartlarda sunar. Yaşantıları sırasında ilişkilerden, söz, yazı, etkinlikler ve olayları kendi dünya düşüncesi ışığında değerlendirirken yeni fikirlere ulaşma olanağı artar. 

6. Felsefeci artık Filozof olmuştur. Ömrü boyunca birinci ve beşinci bölümler arası edindiği yeni bilgiler ve tecrübe ettiği tüm yaşantıları aşamalardan geçirerek bu aşamada sonuçlandırır. Bilinçli düşünür ve bilinçli yaşar. Yeni teori, tez ortaya koyar, sunar ve çevresini aydınlatır. Kendine, toplumlara, insanlığa ve doğaya karşı bilgileriyle sorumludur.

Bilinçli zihnin (düşüncenin) mekan ve zaman algısı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...