Küresel olarak bilgi ve dil bağının zayıflamasına en iyi bir örnek iletişimde, dil ve yazıda saklı önermelerin (Bir iletişim ifadesinin birden çok anlama gelmesi) artmasıdır.
Saklı Önermeler (Gizli çok anlamlılık)
Tanım: Bir önermede değinilmediği halde değinilen önerme ile birlikte algılanabilen, anlaşılan, değinildiğinde kabul edilebilecek olan önermelerdir.
Saklı Önermeler günümüzde sıkça kullanılmaktadır. Özellikle iletişimin seviyeli ve mesafeli olma hallerinde en sık rastlanan halk dilinde, siyaset dilinde, yönetici yönetilen, Aile büyükleri ile aile küçükleri arasında önerme, soru, cevap ve istek şeklindeki iletişim tarzlarında görülür.
Samimi ikili iletişimlerde, kırsal alanda, tıp, hukuk gibi insan sağlığı, özgürlük ve haklar konularında ise oluşma olanakları sınırlıdır.
Örneğin: Bir anne öğrenci çocuğuna " Yarın sınavın var, bu gün oyun oynamayacaksın değil mi ? " diye bir sorusunda gizli önermeler bulunur. Bu önermeler " Bu gün sınava odaklanmanı engelleyecek hobi, oyun gibi etkinliklere girmemen gerekiyor, yarın ki sınavını benim önemsediğim kadar senin de önemsediğinin teyidini almak istiyorum şu an, önemli olayın unutulup unutulmadığının kontrolünü yapmak istiyorum gibi bir çok daha sayılabilecek önerme, istek, soru ve cevaplar saklı durumda bulunmaktadır. Çocuk annesinin çok saklı önerme taşıyan cümlesine sadece bir cümle ile cevap vermeyi tercih edebilir ve o da tek anlama gelir, " Boş ver anne". Yeni kuşakların çok saklı önermeli cümlelere tepkileri güdüsel olarak ilkel ve sade iletişime geçmesini bu konuda bir çok farklı neden açıklamalarından önde gelen nedenin bu olduğu tezini savunabilirim. Bu durum küresel bir bilgi- dil bağının bozulmasına örnek olabilir.
İnsan iletişimleri ve ilişkilerinde konular hakkında konuşur ve yazarken günümüzde artık bir cümle ile hedefleneni anlatmak zorlaşmaktadır. Çünkü olgu, olay ve bilgi artmasına karşı onları yazma ve konuşma ile yani dil özellikleri aynı kalmaktadır. Bu durum ortaya konulan her türlü önerme, istek, soru ve cevabın tek başına olamayacağı bir çok saklı veya gizli anlam, olgu, eylem, istek, soru ve cevabı da barındırma zorunluluğuna girdiği tespitini, saptamasını yapabiliriz.
Saklı önerme çokluğundaki sorunlar
* Öncelikle iletişime başlayan ve sunmak isteyen kişinin seçimini zorlaştırmakta olup onu dinleyen kişiler tarafından tam olarak anlaşılması da zorlaşmakta ve yanlış anlamalar artmaktadır.
* Bir kelimenin ve cümlenin bir çok anlama gelmesi çağımızın iletişimini geliştirmeye yönelik değil, tutumların, duyguların, ön yargıların hakim olduğu bilinçaltı özelliklerinin aktif halde olarak kısır döngü şeklinde kalmasına neden olur. Her türlü gelişmesi gereken işbirliği, ahenk, uyum ve sosyo- kültürel- ekonomik gelişmeyi sorunlu hale getirmektedir.
* Bu sorunun küresel olarak yaşandığını görmekteyiz. Yöresel ve küresel iletişim olanaklarını engelleyici, durdurucu halde olumsuz özellikleri gün geçtikçe artmaktadır.
* Küresel olarak bulunan ve kayıtlardaki her türlü bilginin her türlü iletişim yollarıyla iletmeye yetmediği bir çağda yaşamaktayız. Bunun nedeninin küresel dil, lisan olarak, gramer yazı ve dilinin çok olan bu bilgileri kullanmaya yeterli olamamasıdır.
* Dil ve gramer gelişmeleri geliştirme ilgisizliği devam ettiği takdirde gelecekte hem yöresel hem de küresel iletişim sorunların yaşanacağı ve iletişimin yetmemesi sonucunda iletişimler yerine olumsuz eylemlerin ( laf savaşı, çene yarışı, argo lisan, aksan gibi ara ve yerel dil kullanımda artış ) artacağını öngörebiliriz. Günümüzde bir çok bireysel, toplumsal ve küresel iletişim sorunların altında iletişimcilerin karakteristik özellikleri, amaçları, planları değil iletişim temelleri olan gramer, dil kuralları ve özelliklerinin yetersizliği bulunduğuna dair sav ileri sürebiliriz.
* Küresel olarak yeni gelen kuşakların teknolojiyi kullanma becerileri dile hakim olamamalarını da getirmektedir. Aile büyüklerinden, çevre ve eğitimden de yeterli dil, gramer, lisan yeterliliğinin bulunamaması nedeniyle yeni nesil kısa ve tek anlamlı kelime ve cümleleri kullanmaya odaklanarak, argo, küfür ve lafla saldırı şekillerini kısa ve hızla iletişime geçmeyi tercih etmektedirler. Ailenin, çevrenin ve eğitimin yeni gelen nesillere uzun, anlamlı ve kuralarına uygun olarak yetersiz kalan dili zaten sunmakta zorlanmaları da buna neden olmaktadır.
* Saklı önermelerin çokluğunda siyaset, sanat ve edebiyat alanı da bu sorunu arttırma eyilimindedirler, farkında veya farkında olmadan. Bu durumdan faydalandıkları görülmektedir. Post- modern, post-truth yapılarının sorunlu kaynağı bilgi ve dil bağının kopmasıdır küresel olarak, tarihsel bilimsel gelişim bilgi ve dil birliği ilerlemişti fakat günümüzde bu birlik bozulmuştur. Bu durumdan en çok siyaset, gündem iletişimi, sanat ve din sözcüleri yararlanmaktadır.
* Bilim ise sahip olduğu bilgileri iletmekten önce saklamakta zorlanmaktadır. Medya ve kamu iletişim sınırları bulunan ve gerekli olan bilgileri sunmaya yetememektedir.
* Dil, lisan, gramer özelliklerin yetmemesi sorununa öncelikli ve önemli konuların tasnifi ve sunulması da yeterli olamamaktadır. Yapay zeka bile bu sorunları çözmeye yetmeyeceği endişemiz bulunmaktadır.
Sonuç küresel olarak iletişimi kuran ile kurulan arasındaki sağlıklı bağların oluşmasının zorlaştığı görülmekte bunun da iki önemli sorundan kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Küresel İletişim Sorunların Kaynağı
1. Küresel Bilgi çoktur ve bunları saklama, iletişime sunma tasnifi, öncelik, önem ve zorunluluk ayrımları gibi temel özelliklerin doğruluğunu saptamak olanağı giderek azalmaktadır.
2. Lisan temel özellikleri, kuralları, bilgiyi seçebilme, tasnif, sunuma hazırlama gibi gerekli şartlara yeterli gelmemektedir.
Post-Modernin ve post-truth tezlerinin en önemli işaretlerinden biri de bilgi çokluğu karşısında onu yönetebilecek ve hakim olabilecek küresel dil özelliklerin kısıtlılığıdır.
Öneriler
Tespit yaptık. Dil bilimcileri başta olmak üzeri felsefeciler, uluslararası ilişkiler, sosyolog, psikolog, siyasi yöneticiler, iletişim uzmanları gibi bir çok alandan ilgili kişiler küresel ve ülkesel olarak bu soruna eğilmeleri gerekmektedir.
Yüzyılımızın kültürel sorunu; bilgi ile dil bağının, dengesinin, uyumunun kopmasıdır.
Üçüncü dünya savaşını önlemek istiyorsak öncelikle bu sorunu çözmemiz gerekmektedir. Çünkü savaşın nedeni görünmeyen ve insanlık bilinçaltında bulunan bu sorun yüzünden çıkma tezini ileri sürebiliriz.
(Küresel komedyen artışı da bilgi ve dil uyum bozukluğunun yerel ve küresel insan yaşam şekline getirdiği çelişkilerin artmasına parelel olarak devam edecektir. Komedyenler için yeni bir isim önerebiliriz, " Çelişki (bulma) uzmanları ", " Çelişki ustaları ".)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder