29 Mayıs 2020 Cuma

Yüz Yüze İletişim Teorisi

İnsan yaşamında diğer insanlarla yüz yüze iletişim kurma davranışı sürekli olması onu önemli ve incelemeye değer kılmaktadır.

Karşılıklı iletişimde iki kişi arasında başlamamız bir çok temel iletişimin biçimini saptamamız açısından giriş olabilecek, sonraki çoklu iletişim şekillerine ilerlememize yol açacaktır.

A birey ve B bireyin karşılaşması üzerinden iletişim, etkileşim olaylarını inceleyelim.

Öncelikle karşılaşma söz konusudur. İki birey birbirini belli bir mesafeden görecektir. Her bireyin bir metrekarelik içinde bulunduğu alana temel alan diyebiliriz. İkinci metre kare alanı ise güvenlik alan olarak isimlendirebiliriz. Üçüncü metre kare alanı ve ileri mesafeleri  görüş alanı, karşılaşma alanı, sosyal mesafe,  sosyal alan şeklinde tanımlar getirebiliriz.

Fiziksel mesafelerde:
1. Temel Alan (bir metre kare)
2. Güvenlik Alan (iki metre kare)
3. Görüş Alanı (üç metre kare ve daha fazlası )

Diyalog, iletişim, etki-tepkisel durum

A bireyin B bireyine öznel bir yargıda veya bir önerme bulunmak amacıyla konuştuğunu, bir şey söylediğini farz edelim, başlangıç olarak.

 A birey sözü, konuşmayı yapmadan zihinde bir düşünce, amaç bir durum oluşmuştur. Refleksel etki olması pek rastlanan durum değildir. İkinci eylem olarak sözü söylemiş, konuşmasını cümle veya kelime ile başlatmış olur.

B birey duyduğu söz, kelime ve cümle karşısında iki aşamada tepki oluşturma ve karşılık olarak tepki verme davranışına girer.

A. 1) İç duygulanma oluşum süreci.  2) Tepki oluşum süreci.

1. İç duygulanma.
Hissetme : Öfke, korku, sevinç, üzüntü, sakinlik gibi duygularının hissedilmesi.

2. Tepki oluşum süreci

a) Olumlama (kabul)

b) Olumsuzlama (red)

c) Eleştri 
1. Katkı (+)
2. Değinim (-)

d) Şaşkınlık( kayıtsızlık ve merak) aşamaları.

B. Tepki verme eylemleri.

1.Ses, cümle, kelime, konuşma (dil) ile tepki
a) Soru (+,-)
b) Cevap (+,-)

c) Eleştiri
1. Katkı (+)
2. Değinim (-)

d) Şaşkınlık 
1. Kayıtsızlık (-) (bedensel)
2. Merak (+) (zihinsel)
3. Duygusal karışıklık. (ntr) (zihin ve beden )

2. Fiziksel tepki verme süreci

a) Mimik, jest ve kısmi beden tepkileri (+,-).
b) Saldırı, kaçma, durgunluk gibi tüm bedensel hareket tepkileri (+,-, Ntr).

Görüldüğü gibi etki aşaması iki aşamadan tepki aşaması da iki aşamadan gelişmekte ve sonuçlanmaktadır.

Tüm aşmaların geçmişten gelen tecrübeler, birikimlerin ve şimdiki zamana yansıyan özellikler değişkenin etkisiyle olasılıklar belirlenmektedir.

Duygularımızın bizde karmaşıklık yaratması, anlaşılmasının zor olması, duygulanımlardan gelmektedir. Duygulanım bir duyguyu yaşarken, hızla diğer duygulara geçme hali yani ışık hızında korku ve öfke arasında oradan sevinç ve üzüntü arasında gidip gelme ve durgunlukta durma halleridir. Bir kaç duyguyu aynı anda yaşama ve aniden zıt duygulara ilerleme salınımlarından sonra sonuçlara zihnen yaşanan bu tecrübelerden sonra da bir duyguda yoğunlaşmaya mecbur kalmak veya karar verme aşamasına ulaşmasıdır duyguyu hissetmek.

Her şey ışık hızında olur gibidir. Örneğin havanın karanlık olması ve A bireyin parkta birini beklemekte olduğunu varsayalım. Gelecek kişiyi gelme olasılığı olan yollardan beklemektedir. Duyuları aktiftir. Gelecek kişi biraz gecikmiş olsun A bireyi gecikme olayından dolayı kısa ve hızlı bir öfkelenmek duygusunu yaşar. Bu duyguyu başlatan geç kaldığına karar veren zihindir. Zaman algısı zihinde bulunmaktadır. Önce zihin zaman algısından geç kalındığı yargısına ulaşır hemen bedenin tamamında bir öfke sinyali dolaşır. Öfke duygulanımı geciken kişiye bu öfke halini yansıtma isteğinde bulunur. Bu da öfkenin şiddeti ve miktarı A bireyin önceki yaşantılarından tecrübe ettiği aynı durumlar açısından belirleyici olacaktır. Öfke miktarını belirleyen daha çok değişken bulunmaktadır. Gelecek bireyin A bireyine göre değeri ve önemi. Gelecek bireyin kimliği, kişiliği ve kendiliği halleri gibi.

Dolayısıyla duygularımız zihin ve beden arasındaki adeta ışık hızı iletişimi ile duyguların oluştuğunu ön görebiliriz. Tabi ki bu hal tüm duygulanmaları açıklamaya yetmemektedir, sadece bir bölümünü açıklar. Diğer duygulanma hallerini kendi şart ve ortamlarında değerlendirmek gerekmektedir.

Ana konusu zihin ile beden iletişiminin ışık hızında oluştuğu ve yaşandığıdır. Bu hız önce algılama ve sonra bedende dalgalanmaya yol açarak en son kalpte son bulmaktadır. Duygu hızla yaşanıp biterken son etkileri kalpte(onun hücrelerine kayıt edilerek yaşanmaktadır son olarak ; Bedenin beyinden sonraki ikinci hafızası ya da ilk hafızası) tamamlanmaktadır. Ya da bu hızla yaşanan duygulanımdan sonra kalp oksijen göndermek için daha hızlı çalışmakta ve hafızaya bilgilerin işlenmesi için hızını arttırmakta veya duygulanım sonrası beden ve beyindeki kimyasal riske karşı temizleme çalışmasını hızlandırması ile zihin o duygulanımı önem derecesine göre kaydetmektedir. Çok heyecanlı veya çok sıradan şeklinde.

Bu bilgiler ışında hafıza oluşması canlının kalıtımla aktarması gereken yeni mutasyonları kalp atışının şekline göre dna' ya kaydedilmesi şeklinde olabilmektedir diyebiliriz. Ritim ve basınç ayarı kalp çalışmasının ana konusudur. Sanki kalp çalışırken dna bilgilerinin oluşma ve değişme olasılıkları arasında sürekli kaydetme ve silme etkinliğini gerçekleştirir gibidir adeta. Bu da kanser rahatsızlığı ile kalp arasında sanki büyük bir ilişki varmış gibi bir izlenim yaratmaktadır. Kalbin çalışma şekli bedenin diğer organ, doku ve hücrelerine doğru yenilenme için belli ritim ve basınç gönderirken kanserli organ, doku ve hücrelere farklı ritim ve basıç bilgisi olarak gitmesi kanserli hücrelerin haliyle tümörlerin mutasyon davranışına devam ettiğini ortaya sürebilir miyiz ? Orkestra Yönetmenini dinlemeyen veya onun yönergesini yanlış alan bir kaç müzisyenin ahenkli müziği bozması gibi. Hücrelerin, dokuların ve organın temel amacı görevini yapmaktır. Bu görevi yaparken sınırları, hareketi aynı olup, hücre yenilenmesinde kriz oluşmaktadır.  Beslenme, kalıtım, kötü çevre şartları ile birlikte bireyin yaşantı şekli ve psikolojisi önemli etkenler arasındadır. Bu şartlara kalp çalışma şekli ( ritim ve basınç etkisi) de dikkate alınmakta mıdır ?

Şimdi, Birey A nın gönderdiği  etkiye karşı geri gelen tepkiye karşı davranış şekillerini inceleyelim.
Birey A birey B den duyduğu cümleye genel olarak:
1. Zihin ve duygusal tepki oluşması.
2. Oluşan etkinin eyleme geçmesi.
Şeklinde davranır.

Birey A gelen etkiye karşı:
1. Anlama
a) Olumlama (kabul)
b) Olumsuzlama (reddetme)
c) Eleştiri
c1.Katkısal
c2. Değinimsel

c1 Katkısal Eleştiri
a) Nesnel
a1.Ekleme, tamamlama.
a2. Doğrulama, sağlama.
a3. Değerlendirme (Etki,yansıma,plan ve sonuçlar).
b. Öznel
b1.Takdir, saygı, övgü (duygusal)
b2 Destekleme
b2.1 Maddi
b2.1a) Mali
b2.1b) Emek)
b2.2 Manevi
b2.2a) Paylaşma.
b2.2b) Yayma
b2.2c) Yaşatma.
b2.2c) Geliştirme.
b2.2d) Anma

c2. Değinimsel Eleştiri

c2.1) Nesnel Sorgulama

c2.1a) Eksik ve fazlalıklar
c2.1b) Çelişik, uyumsuzluk, bağlantısızlık hataları (mantık)
c2.1c) Yanlış, kötü ve çirkinlikler (sağduyu,etik)

c2.2) Öznel Sorgulama

c2.2a) Yanlış, kötü, çirkin (öznel)
c2.2b) Duygusal reddetme
c2.2b.a) Ahlaki (özel)
c2.2b.b) Geleneksel (toplumsal)
c2.2b.c) fayda-zarar (çıkar)
c2.2b.d) fikirsel (siyasi, kültürel, sanatsal, inançsal vb.)
c2.2b.e) Haz-Acı etkisi

2. Anlamama

a) Şaşkınlık

a1) Kayıtsızlık, (bedensel) fiziksel eyleme kararı alamama. Bedensel harekete, zihnin etkisizliği
a2) merak (zihinsel)
a3) Duygu karışılığı (zihin ve beden)

a3.a) Bir duyguya karar verememe. (zihinsel)
b2.b) Bir çok duyguyu bir arada duyma, yaşama, hissetme (heyecanlanma), (bedensel).

3. Yanlış Anlama

3.a) Etkinin zıtlığı.

3a.1). Nesnel tavır

3a.1a). Kabul etme.
3a.1b) Reddetme.
3a.1c) Eleştiri


3a.2) Öznel tavır

3a.2a) Kabul etme.
3a.2b) Reddetme.
3a.2c) Kayıtsızlık

3b) Etkiyle bağlantısızlık.

3b.1) Kabullenme.
3b.2) Reddetme.
3b.3) Eleştiri
3b.4) Şaşkınlık.

4.Tepkisizlik

a) Bilinçli

a1) zihinsel

a1.a) Fikirsel
a1.b) Amaçsal

a1.b1) Hedef uyuşmazlığı
a1.b2) Bağlantı kurmama
a1.b3) Protesto, itiraz etme

a1.c) Nihilistsel (zihinsel kayıtsızlık) İlgi, merak eksikliği.

a2) Bedensel ve Duygusal

a2.a) Kayıtsızlık (bedensel).
a2.b) İç dürtü baskınlığı (bedenin zihni etkisizleştirmesi)
a2.c) Haz-acı dengesizliği
a2.d) Boşluk duygusu (hissizlik)

b) Bilinçsiz
b1) Bilmezlik
b2) Delilik. ( Beyin sinir sisteminin bozulması, fiziksel şartların oluşmaması veya bozulması)

Tüm bu tepki davranışları birey A da oluşma sürecine ve sonra ise tepki eylemi şeklinde devam etmektedir.

Fiziksel tepki verme sürecine ek olarak

a) Mimik, jest ve kısmi beden tepkileri (+,-).
b) Saldırı, kaçma, durgunluk gibi tüm bedensel hareket tepkileri (+,-, Ntr).
c) Hareket etme, eyleme.(-,+)
c1) Etkiye uyan.
c2) Etkiye uymayan
c3) Kararsızlık







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder