İnsanın tanımı üzerine tekrar düşünelim.
İnsan, doğa ile evren arasında olan bedensel yanı ile doğaya ait zihinsel olarak evrensel temel işleyişlerini yani madde ve enerjiyi kullanarak doğanın canlı türler arasındaki rekabetinin dışına çıkmayı başarmış bir canlıdır.
Evrensel işleyişteki madde ve enerji kullanımını önce türünün ön plana çıkması için bir koz olarak kullanmışken günümüzde ise kendi türü içindeki rekabette ön plana çıkmak amacıyla kullanmakla birlikte, geleceğe dair karasızlık, belirsizlik ve korku halinde iken bulunduğu ana ait bir şaşkınlık, evrensel işleyişin madde-enerji kaynaklarını paylaşma konusunda anlaşma sorunları, küresel yönetim ve sistemleri belirlemede kafa karışıklığı, geçen yüzyılda başlayan madde ve enerji kullanım bilgilerinin bilimden teknolojiye transfer hızıyla oluşan baş dönmesini yaşamakta olup, kendi varlık halini kadim zamanlardan günümüze değişen yeni durumuyla ilgili kendini yeniden tanımlama, tanıma ve yerini belirleme sıkıntısı ve zorluğu içindedir.
Madde ve enerji kullanımıyla gelen evrensel işleyişe ait bilgileri sürekli kendi türü içinde devinimi için kullanmakta ve varlığının kaynağı olan doğa ile kendi türü arasındaki en uygun uyumun referans noktasını belirlemeye çalışmaktadır.
Evrensel işleyişe ait madde ve enerji bilgileri çoğalmışken, doğanın ilke ve işleyişlerinin temellerine inmekte yavaşlamış görünmekte haliyle sosyal bilimlerin gelişmesinde gerekli hızı arttırmaya çalışmaktadır. Fizik, kimya, matematik bilimlerin temelinden teknolojiye odaklanmasını devam ettirirken, sosyoloji, psikoloji, sağlık, eğitim, yönetim, iletişim vb. alanlarında ilerlemesini sağlamakta zorlanmaktadır. Bunun nedeni evrensel işleyiş ve ilkelerin bilgisini doğa ilke ve işleyiş bilgilerinden ayıramamış olması ve kendi varlığının gelişimin süreci (bilim) tercihinde, çıktığı kaynağına (doğa) olan ilgi azlığına rağmen ısrar etmesidir.
Edindiği evrensel işleyiş ve ilke bilgilerini kendi ve doğa üzerindeki her türlü değişen etkilerini belirlemek yerine hızla yeni ve sonuçları hesaplanmayan bir şeklide ilerleme halindedir.
Durum tespiti yapma, hangi şart ve konumda bulunulduğunu belirleme, türe ve doğaya fayda ve zarar hesaplarını yapma gibi önemli tutumlar göz ardı edilmekte ve küresel liderliğe ulaşma, kaynak tüketimini kendi toplumlarına veya sistemlerine öncüllemeye çalışma gibi rekabet içinde bulunulmaktadır.
Geçen yüzyıl edinilen avantajların ve rekabetlerin devamı gayreti için yapılan hatalar, dezavantajlardan kurtulama çalışmaları adına verilen zararlar, küresel bir pazar meydanı oluşturma çabalarının getirdiği gerilimler, küresel gündemleri kendi kötü planlarına göre şekillendirme alışkanlıkları ve bunları gizleme çabaları, birbirini gizli izlemeler, takipler, koz elde etme, her türlü bilgiyi ele geçirme, vermeme gayretleri, gelişimlerin insanlığa ve doğaya haklı, faydalı, doğru ve güzel olması halinde bile rekabet adına engelleme çabaları küresel olarak insanlığın aşması gereken sorunlar olarak önümüzde durmaktadır.
..........
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder