7 Nisan 2020 Salı

Kanser ve Küresel Salgın

Haberleşmenin ana unsurlarından telefon ve bilgisayar önce kablo ile başladılar teknolojik gelişim yolculuklarına.

Uydu kullanımlarının artması ile şimdi kablo kullanımını çok geride bırakmış durumdalar.

Temiz ve saf olan atmosferimiz şu an kirli ve dolu halde.

Kanser artışlarının nedenini aradık.

Yaşantı şekillerimizi mercek altına aldık. Çevre sorunları, beslenme, gürültü, stres, hareketsiz yaşamı sorguladık.

Çağımızın çözümsüz hastalık kanserin nedeni ne olabilirdi ?

Atmosferimiz bizleri hasta ediyor mu ?

Çünkü atmosferimiz boş ve temiz değil.

Güneş, ışınlarını sabah bizlere ulaştırdığında ve gün boyunca atmosferdeki yoğun elektromanyetik dalgalar ile çarpışıp bedenlerimize, suyu, gıdaya, binalara, yollara, araçlara tüm yeryüzüne adeta yapıştırırcasına iletmektedir.

İstatistikler.

Telefon, cihaz sayısı, baz istasyon sayısı, uydu sayısı, elektromanyetik enerji miktarı, atmosferin sağlıklı kalma oranı.

Bu tehlike gün geçtikçe atmosfere yapılan yeni girişimlerle artmaktadır.

Kirli havayı soluyoruz, güneş ışığı artık temiz olarak bizlere ulaşmıyor.

Atmosferin bu kötü hali her türlü canlıya mutasyon etkisi yaratmakta, yeryüzünü canlı için tehlikeli hale getirmektedir.

Küresel salgın, kanser belirtisinden sonra katlanarak gelen ikinci büyük felaket göstergesi olabilir.

Atmosferimizin bu günkü halinin biz insanlara, canlılara, suya, toprağa ve maddenin özüne ne gibi hasarlar verebileceğini uluslararası bilim kurulları oluşturup araştırma ve inceleme yapılması gerekmektedir.

Atmosferin elektromanyetik enerji ile dolması ve gelen güneş ışınlarının buna etki etmesi yeryüzünü zararlı kozmik ışına maruz bırakma tehlikesi oluşabilir mi ?

Meteoroloji tahminlerindeki sapmalar, yağmurun bilindik tarzda yağmaması, rüzgarın alışık olduğumuz şekilde esmemesi iklim şartların, hava koşullarının anormal şekilde seyretmesi atmosferdeki sorunların yansımaları olarak gözlemlenebilmektedir.

Yağmur çok hızlanıp sanki saatlerce sürecekmiş izlenimini verirken birden kesilip on dakika önce hiç yağmamış izlenimini yaratmaktadır zihnimizde.

Rüzgarlar öyle bir esiyor ki sanki kutuplardaki soğuk ve yıkıcı bir esinti gibi hava adeta esmiyor nemli haliyle yüzüyor sanki ve birden dökülmüş gibi kayboluyor.

Oksijen ve su miktarı atmosferde bağdaşık mı yoksa ayrışık mı bulunmaktadır. Doğal hali ayrışık ve dengeli dağılmış olma halidir. Elektromanyetik artma ile bağdaşık ve dengesiz dağılmış olma oranını artması canlı açısından zararlıdır.

Dünyamız ve atmosferi basit ve küçük olmaması bizlerden kaynaklanan çevresel sorunlar karşısında kısa sürede ve kolayca olumsuz etkilenmesi söz konusu olmasa da zamanla risk planları ve bilimsel ölçümleri yapılmamış her sürekli girişimin adım adım sorunların yaşanmasına etkisi olasıdır.

Atmosferin olumsuz etkileri sonucunda mikro biyolojik canlıların hızla mutasyon geçirmesi onlarla olan savaşımızı zorlaştırabilir.

Önce kanser şimdi küresel salgın, yaşam zincirin  kırılan her temel halkasında hedeflerimizi ve eylemlerimizi tekrar gözden geçirme gereğinin oluşması anlamına gelmektedir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çağdaş Felsefe, " Bir Filozofun El Kitabı" adlı kitabımın imza gününe ait sunum.

" Bir Filozofun El Kitabı " adlı kitabımın imza günü heyecanlı, keyifli ve çoşkulu geçti. Etkinliğe katılan arkadaşım ve dostlarım...